Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5585 Esas 2016/1461 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5585
Karar No: 2016/1461
Karar Tarihi: 18.02.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5585 Esas 2016/1461 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak suç tarihinde yürürlükte olan Türk Ticaret Kanunu'na göre, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili senetin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekmektedir. Suça konu senet bu unsurları taşımadığı için, sanığın eylemi resmi belgede sahtecilik suçuna uygun değildir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan Anayasa Mahkemesi iptal kararından kaynaklanan zorunluluk da bozma sebebi olmuştur. Kanun maddeleri 6272 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 688/6 ve 689/4. maddeleridir.
21. Ceza Dairesi         2015/5585 E.  ,  2016/1461 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Gerekçeli karar başlığına sehven “2008 yılı” olarak yazılan suç tarihinin, suça konu senedin icraya konulduğu ”07.07.2008" tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak,
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir senette sahtecilik yapılması halinde fiil, koşulların bulunması halinde özel belgede sahtecilik suçunu oluşturabilecektir. Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6272 sayılı Türk Ticaret Kanununun 688/6 ve 689/4. maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Düzenleme yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Suça konu bonoda açıkça düzenleme yerinin belirtilmemiş olması, keşidecinin isminin yanında mülki taksimatta belirli olan bir il, ilçe veya belde adının bulunmaması, ........................................” biçiminde gösterilen adresin, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmemesi karşısında, suça konu senedin bono vasfında olmadığı, sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçuna uygun bulunduğu gözetilmeyerek, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.






Hemen Ara