Esas No: 2017/1052
Karar No: 2020/1998
Karar Tarihi: 10.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1052 Esas 2020/1998 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasındaki gümrük müşavirliği hizmeti için anlaşma gereğince davalının hizmet karşılığı borçlarını ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, davalı aleyhine % 40"dan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında herhangi yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili şirketin yasal süre içinde tüm borçlarını davacıya ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 29.05.2015 tarihli 2014/6646 Esas 2015/4062 Karar sayılı ilamı ile ‘Mahkemece, davacının işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebi varmışçasına bu talebin reddine ve bu nedenle davalı yararına yargılama gideri yükletilmesi, taraflar arasındaki partnerlik ""işbirliği"" sözleşmesinin 3. maddesinin gümrükleme hizmetleri kısmında, gümrükte ödenecek vergi, resim ve harçların davacı tarafından davalı şirketten talep edilebileceği, diğer gümrük müşavirlik hizmetleri için anlaşılan fiyatlar üzerinden vekaleti olan firmadan yazılı teyit alınması hâlinde, sadece davalıya fatura edileceği kararlaştırıldığı, davacının bu masraflarla ilgili sadece yatırdığı vergi, resim ve harçlardan dolayı talepte bulunabileceği, diğer talepler yönünden ise, üçüncü firmaların teyit vermeleri hususu nazara alınmaksızın listedeki tüm masraflar kabul edilerek mahkemece taleple de bağlı kalınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilmesi sonucunda yapılan yargılamada; taraflar arasında akdedilen Partnerlik Sözleşmesi"nin 3’üncü maddesinin “Gümrükleme Hizmetleri İçin” başlıklı paragrafında; gümrükte ödenecek vergi, resim, harçların davalıdan talep edileceği, diğer gümrük müşavirlik hizmetleri için anlaşılan fiyatlar üzerinden vekâleti olan firmadan yazılı teyit alınması halinde sadece davalıya fatura edeceğinin belirtildiği, ayrıca taraflar arasında imzalanan “Sözleşme” başlıklı belgenin 2’nci maddesinde gümrük vergi, resim ve harçlarına ilişkin iki hüküm bulunduğu (sözleşmenin 1’inci sayfasının son iki bendi), bu durumda davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacağın ne kadarlık bölümünün gümrükte ödenecek vergi, resim, harçlara, ne kadarlık bölümünün diğer gümrük müşavirlik hizmetlerine ilişkin olduğu, diğer gümrük müşavirlik hizmetlerine ilişkin masraf varsa, taraflarca kararlaştırılan fiyatlar üzerinden vekâleti olan firmalardan yazılı teyit alınması
koşulunun yerine getirilip getirilmediğinin belirlenmesi gerektiği, bu hususlara ilişkin usulünce tutulan davacı şirketin 2011 yılı ticari defterlerine göre davacı şirketin, gümrük idareleri ile diğer kurumlara ödediği vergi, resmi ve harç bedelinin 5.881,76 TL (talepten az) olduğu, diğer gümrük müşavirlik hizmetlerine ilişkin masrafların, taraflarca kararlaştırılan fiyatlar üzerinden ve vekaleti olan firmalardan yazılı teyit alınması koşulunun yerine getirilmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile İstanbul 6 İcra Müdürlüğünün 2011/9241 E sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin 4.616,06 TL üzerinden devamına, takipten sonra bu miktara yasal faiz yürütülmesine, %20 icra inkar tazminatı tutarı 923.21 TL"nin davalıdan al davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.