Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2019/24 Esas 2019/24 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/24
Karar No: 2019/24
Karar Tarihi: 30.12.2019

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2019/24 Esas 2019/24 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2019/24 E.  ,  2019/24 K.

    "İçtihat Metni"

    Talep Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    Taleple İlgili Hüküm : Mahkumiyet
    Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı ve ekindeki dava dosyası, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan açılan davanın yargılaması sonunda Afyonkarahisar 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.06.2013 tarihli ve 2013/144 – 2013/412 sayılı mahkumiyet kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.09.2014 tarihli ve 2014/5806 –2014/9792 sayılı kararı ile "ONANMASINA" oybirliğiyle karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.12.2019 tarihli itiraz dilekçesinde:
    "Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/632 esas sayılı iddianamesi ile hükümlü ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eylemi nedeniyle TCK"nun 268/1, 53 ve 58. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle Afyonkarahisar 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır.
    Hükümlü ... hakkında Afyonkarahisar 4. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılaması neticesinde 12/06/2013 tarih 2013/144 esas 2013/412 sayılı 1/3 karar ile TCK"nun 268/1 atfı ile 267/1, 53. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    Sanık temyiz başvuru üzerine; Yargıtay 9. Dairesi 30/09/2014 tarih ve 2014/5806-9792 esas ve karar sayılı ilamı ile anılan kararın onanmasına kararı verilmiştir.
    İtiraz konusu, sanığın aynı nitelikte olan 05/03/2012 ve 11/05/2012 tarihli eylemlerinin müstakil suçlar olup olmadığının ya da “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenen zincirleme suçu oluşturup oluşturmadıklarının tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği hususundadır.
    Uyap sisteminde ve adli sicil kayıtlarında yapılan incelemede, Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/192 esas 2012/1163 karar sayılı dosyasının temyiz edilmeksizin 22/12/2012 tarihinde kesinleştiği, suç tarihinin 11/05/2012 olduğunun anlaşılması karşısında, her iki dosyanın birlikte incelenmek suretiyle; davaya konu olan 05/03/2012 tarihli suçun müstakil suçlar olup olmadığının ya da “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenen zincirleme suçu oluşturup oluşturmadıklarının tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde ve zincirleme suçu oluşturduklarının saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suçu nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması” gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmakla aksi yöndeki yüksek daire kararına sanık lehine itiraz etme ihtiyacı hasıl olmuştur.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; itirazımızın kabulü ile, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 30/09/2014 gün ve 2014/5806-9792 esas ve sayılı kararının kaldırılmasına, itiraz kabul edilmez ise; itiraz hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesi" düşüncesiyle Dairemizin kararına karşı itirazda bulunmuştur.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasındaki uyuşmazlık sanığın aynı mağdura yönelik olan 05.03.2012 ve 28.04.2012 eylemlerinin müstakil suçlar olup olmadığının ya da bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçun oluşturup oluşturmadığının tespitine ilişkindir.
    Adli sicil ve UYAP kayıtları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın incelemeye konu dava dosyasında 05.03.2012 tarihli eylemi nedeniyle hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu nedeniyle dava açılmadan ve gerçek kimliği ortaya çıkmadan önce, aynı mağdura yönelik 28.04.2012 suç tarihli başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu aynı suç işleme kararının icrası kapsamında ve değişik zamanda işlediği, araya fiili veya hukuki kesinti girmediği anlaşıldığından, sanık hakkında 2/3 TCK"nin 43. maddesi gereğince arttırım yapılması ve böylece bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu karar verilmesi nedeniyle itiraz yerinde görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
    KARAR;
    1- İtirazın kabulü ile itiraza konu Dairemizin 30.09.2014 tarihli ve 2014/5806-2014/9792 sayılı kararının sanık ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu yönünden kaldırılmasına,
    2- Sanık ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması hükmünün incelenmesinde;
    Adli sicil ve UYAP kayıtları ile tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, sanığın incelemeye konu dosyada hakkında dava açılmadan ve gerçek kimliği ortaya çıkmadan önce aynı mağdura yönelik 28.04.2012 tarihli eyleminden dolayı 07.08.2012 tarihinde Adana 10 Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açılarak başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve kararın 22.12.2012 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; Adana 10 Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/792 esas ve 2012/1163 karar sayılı dosyası getirtilerek bu dosya içerisine konulmasına, suç ve iddianame tarihleri gözetildiğinde aynı mağdura karşı olan eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti bulunmadığından bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın zincirleme suç nedeniyle TCK"nin 43. maddesi gereğince arttırılması ve böylece bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, sanık hakkındaki hüküm infaza verilmiş ise İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu mahkumiyet hükmü nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazı yazılmasına, 30.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara