Esas No: 2021/9200
Karar No: 2022/14610
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9200 Esas 2022/14610 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9200 E. , 2022/14610 K.Özet:
Sanık hakkında \"5607 sayılı Kanuna muhalefet\" suçundan verilen hüküm temyiz edildi. Kararda, suç tarihinde ele geçirilen makaronlar yönünden 4733 sayılı Yasanın 8/5-o maddesi, kaçak sigaralar yönünden ise 6455 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca ayrı ayrı ceza tayini gerektiği belirtilerek, sanığın eyleminin 5607 sayılı Yasa uyarınca mahkumiyete hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Kararda ayrıca suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde yerel mahkemeye önemli bir görev düştüğü ifade edildi. Kararda yer verilen kanun maddeleri şunlardır: 4733 sayılı Yasanın 8/5-o maddesi, 6455 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10., 3/10 son madde ve fıkraları, 3/22 ve 5/2. maddeleri, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ve 62. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi, ve 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç tarihi itibarıyla ... yerinde yapılan aramada sigara ve makaron ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; makaronların 17/10/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre yerli olduklarının tespit edilmesi karşısında; makaronlar yönünden suç tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Yasanın 8/5-o maddesinde belirtilen ve idari yaptırımı gerektiren kabahati oluşturacağı, kaçak ve bandrolsüz sigaralar yönünden ise 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca ayrı ayrı ceza tayini gerekirken; TCK'nun 44. maddesi delaletiyle yazılı şekilde 5607 sayılı Yasa uyarınca mahkumiyete hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10., 3/10 son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/10 son, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre ise;
1- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 23/06/2014, iddianame düzenleme tarihinin 02/09/2014 olduğu,
UYAP sisteminden yapılan kontrolde temyiz edilmeden kesinleşen ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/498 E- 2015/557 K sayılı dosyasında suç tarihinin 01/08/2014 iddianame düzenleme tarihinin 25/08/2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, kesinleşen dosyada 7242 sayılı Yasanın 61. ve 62. maddeleri ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/22. ve 5/2. maddeleri uyarınca uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılması, dosya aslının ya da onaylı örneğinin dosya arasına alınması, eylemlerin TCK'nun 43. maddesi
kapsamında kaldığı kabul edilmesi halinde kesinleşen karar yönünden mahsubun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- İddianamede müsaderesi istenmediği halde ek savunma hakkı tanınmadan kaçak eşyaların müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.