Esas No: 2013/1839
Karar No: 2013/29342
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/1839 Esas 2013/29342 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi, davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların kardeşi olan ... ile 27.10.2007 tarihinde evlendiğini, düğün töreni yapıldığını ve yaklaşık 7.500,00 TL" yi bulan ziynet eşyası hediye edildiğini, davalıların ziynet eşyalarını kendilerine teslim etmesi hususunda çok ısrar etmeleri, aynı evde oturmaları nedeni ile ziynet eşyalarını davalılara verdiğini, eşinin 31.07.2009 tarihinde trafik kazasında vefat ettiğini, hamile olduğunu ve davalıların tek bir eşya vermeden kendisini evden kovduklarını, maddi ve manevi çöküntü yaşadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 7.500,00 TL olan ziynet eşyalarının iadesine, bunun mümkün olmaması halinde parasal karşılığının ödenmesini, ıslah ile de talebini 17.706.00 TL"ye çıkararak davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, takılan takıları düğün esnasında aldıklarını ancak düğünden sonra teslim ettiklerini, abilerinin Ölümünden sonra davacının kardeşinin kendilerine saldırdığını ve davacıyı alıp evden götürdüklerini savunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ..."e yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, taşınır mal olan ziynet eşyalarının kadının üzerinde bulunduğu ve kadın tarafından götürüldüğünün karine olduğu ve davacının eşi öldükten sonra müşterek haneyi zorla terk ettirildiğini yada ziynet eşyalarının elinden zorla
alındığını kanıtlayamadığını, davacı tanıklarının beyanlarının da görgüye dayalı olmayıp somut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık ziynet eşyalarının davalılara emaneten verilip verilmediği, emaneten verildiğinin kabul edilmesi durumunda ise, iadenin ispatının kime ait olacağı diğer bir deyişle ispat külfetinin davacıya mı, davalıya mı ait olduğu konusunda toplanmaktadır. Mahkemenin ziynet eşyalarının kadının üzerinde bulunup, birlikte götürülmesi esas olup, zorla terk yada zorla elinden alınmasının kanıtlanması yönündeki karinesi doğruysa da, diğer yandan somut uyuşmazlıkta; davalılar altınları iade ettiklerini savunduklarına göre, ispat yükü davalılardadır. Toplanan delillerden davalıların savunmasını ispat edemediği anlaşılmaktadır. Ne var ki, davalılar delil listesinde "her türlü delil" demek suretiyle, yemin deliline de dayanmış bulunduğundan davalılara bu hakkı hatırlatılmalı sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek ispat külfetini ters çevirmek suretiyle yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenle davacının ..."e yönelik temyiz itirazlarının redine, (2). bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.