Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3252 Esas 2012/11032 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3252
Karar No: 2012/11032

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3252 Esas 2012/11032 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, sahip olduğu taşınmazın 2/B sahası içerisinde bulunduğunu, ancak kadastro tespitine konu edilmediğini iddia ederek, kullanımında bulunan taşınmazın Hazine adına tescili ve tapuya beyanlar hanesine kullanıcısı tarafından kullanıldığının belirtilmesini istemiştir.
Mahkeme, bilirkişi raporuna göre taşınmazın kesinleşen orman tahdidinin dışında kalan bir bölümünün 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunu tespit etmiş ancak bölgede yapılan 2/B madde uygulamasının geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabul edilmesine karar vermiştir.
Davalı Hazine ise, kadastro mahkemesinin yetkisinin her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başladığını belirterek, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro işlemi yapılmadığı için davanın kadastro mahkemesinde görülemeyeceğini savunmuştur.
Yargıtay da, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tespiti yapılmadığından ve mahalli hukuk mahkemelerinden resen aktarılan bir dava da bulunmadığından davanın kadastro mahkemesinde görülemeyeceğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Yasa, 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi, 5831 sayılı Yasanın ek 4. maddesi, 3402 sayılı Yasanın 26/4 maddesi,
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/3252 E.  ,  2012/11032 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., köyü"nde bulunan taşınmazın, 2/B sahası içersinde bulunduğu halde 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine konu yapılmadığını iddia ederek, kullanımında bulunan çekişmeli taşınmazın, 2/B niteliği ile Hazine adına tescil olunarak, tapunun beyanlar hanesine taşınmazın kendisi tarafından kullanıldığının belirtilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen bölümün, kesinleşen orman tahdidinin dışında bulunduğu, (B) ile gösterilen taşınmazın bir bölümünün 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, ancak; bölgede yapılan 2/B madde uygulamasının geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, (A) ve (B) ile gösterilen taşınmazların, kullanıcısı davacı ... olduğu belirtilerek, Hazine adına tesciline, kadastro tutanağının bu şekilde tashihine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    3402 sayılı Yasanın 26/4 maddesi hükmüne göre “Kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar.” yine aynı Yasanın 27/1. maddesine göre “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmazlara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.” hükümleri getirilmiştir. Bir başka anlatımla; tesbit sırasında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlara ilişkin davalara kadastro mahkemesinde bakılamaz. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro kapsamında davacının talep ettiği taşınmaz ile ilgili herhangi bir kadastro işlemi ve mahalli hukuk mahkemelerinden re"sen aktarılan bir dava bulunmadığı gibi, çekişmeli taşınmaz hakkında tespit tutanağı da düzenlenmemiştir. O halde, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmediğine göre, davanın kadastro mahkemesinde görülemeyeceği ve genel mahkemelerin görevli olacağı re"sen dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi usûl ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara