Esas No: 2012/8018
Karar No: 2012/10976
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/8018 Esas 2012/10976 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 12.04.2002 tarihli dilekçesiyle, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiindeki tarla vasfındaki taşınmazın Şubat 1952 tarih 12 sıra numaralı müvekkillerinin murisi ... adına kayıtlı tapu kapsamında kaldığını, söz konusu tapunun Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/68-181 sayılı tescil kararı ile oluştuğunu, 1998 yılında ... köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarında taşınmazın bir bölümünün orman sahası olarak tespit edildiğini ve tespitin 23.03.1999 tarihinde kesinleştiğini ve taşınmazın kısmen orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptali ile orman sahası olarak Hazine adına tescil edilen tapu kaydının iptal edilerek tapu maliki ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Daha sonra yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında dava konusu edilen yer hakkında 101 ada 378 parsel sayısı ile malik, yüzölçümü ve nitelik yönünden boş bırakılan kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle, Aydıncık Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.04.2006 tarih 2002/23 – 2006/12 sayılı görevsizlik kararıyla dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir. Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda ise, davacı gerçek kişilerin davasının kısmen kabulüne ve dava konusu 101 ada 378 parsel sayılı taşınmazın 80546,99 m² yüzölçümlü olarak ve tarla niteliğiyle davacı gerçek kişilerin murisi ...’nin mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, fen Bilirkişisi Sabahattin Yaman"ın 18.04.2011 havale tarihli raporuna ekli krokide ( A) ile gösterilen 72713,47 m² yere ilişkin olarak 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince 10 yıl içerisinde tapu kaydına dayanılarak açılan dava olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili ile davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydına dayanılarak on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 23.10.1998 ilâ 23.04.1999 tarihleri arasında askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) Davalı gerçek kişiler vekilinin krokide (A) ile gösterilen 72713,47 m² bölümüne (görevsizlik kararına) yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu edilen ve krokide (A) ile gösterilen bölümün 101 ada 608 sayılı orman parseli içinde kaldığı ve 101 ada 608 parselin tapu kaydının 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince aktarma suretiyle oluştuğu, 101 ada 608 parsele ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği anlaşıldığına göre, davacı kişiler vekilin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın krokide ( A) ile gösterilen bölümü yönünden kurulan görevsizlik kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ... Yönetiminin 101 ada 378 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, 101 ada 378 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliğiyle davacı gerçek kişilerin murisi ...’nin mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç ilgili kanun hükümlerine ve dosya içeriğine uygun değildir. Şöyle ki, davacı kişiler 12.04.2002 tarihli dilekçeleriyle, tapu kaydına dayanarak 10 yıllık sürede miras bırakanları adına tapuda kayıtlı taşınmazın orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptali ile orman sahası olarak Hazine adına tescil edilen tapu kaydının iptal edilerek tapu maliki ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Kadastro müdürlüğünce 101 ada 378 parsel sayılı taşınmazın yukarıda bahsedilen davayla asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğundan söz edilerek malikleri mahkemece tayin edilmek üzere parselin malik hanesi açık bırakılarak tespit tutanağı düzenlenmiştir. Ancak, esasında 101 ada 378 parsel sayılı taşınmaz asliye hukuk mahkemesinde görülen on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davasının konusu değildir. Yani kadastro tespitinin yapıldığı tarihten önce asliye hukuk mahkemesinde taşınmazın malik hanesinin açık bırakılmasına gerekçe olarak gösterilen davada, 101 ada 378 parsel sayılı taşınmaza karşı, taraflar yönünden açılan bir dava bulunmamaktadır. Zira 101 ada 378 parsel 23.10.1998 ilâ 23.04.1999 tarihleri arasında askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda, orman kadastro sınırları dışında bırakılmıştır. Bu nedenle 101 ada 378 parsel sayılı taşınmaz kadastro tespit öncesi dava konusu olmadığı halde davalıymış gibi malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit tutanağı düzenlenerek mahkemeye gönderilmiş ise de, mahkemece, bu taşınmaza karşı açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden 101 ada 378 parsel sayılı taşınmaz yönünden esasa girilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
O halde, somut olayda 3402 sayılı Kanunun 5 ve 27. maddelerinin uygulanması söz konusu olamayacağından, mahkemece, tutanak aslının 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre olağan usûlle tamamlanması ve kesinleştirilmesi için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1 numaralı bentde gösterilen nedenler ile davacı gerçek kişiler vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümü yönünden kurulan usûl ve yasaya uygun bulunan görevsizlik kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişilere yüklenmesine,
2) Yukarıda 2 numaralı bentde gösterilen nedenler ile Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 101 ada 378 parsel yönünden kurulan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 01/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.