Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/22995 Esas 2013/29255 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/22995
Karar No: 2013/29255

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/22995 Esas 2013/29255 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/22995 E.  ,  2013/29255 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıların vekili olarak...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1234 esas sayılı dosyası üzerinden açılan davayı takip ettiğini, davalıların vekalet ücreti olarak sadece 1.600,00 TL ödediklerini, oysa ki taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığından Avukatlık Kanununun 164/4. Maddesi gereğince dava değerinin %10’u ile %20’si arasındaki bir miktarın ücret olarak ödenmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL ücret alacağının tahsili için takip başlattığını, ancak davalılar tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %60 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davacı tarafından takip edilen dava değerinin %10’u oranındaki miktar üzerinden ücret talep edilebileceği, bu nedenle davacının, yapılan ödemelerin mahsubundan sonra kalan 29.569,60 TL ücrete hak kazandığı belirtilerek, davanın kabulüne, takibe yapılan itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin 2013/22995-29255
    Takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacının, davalıların vekili olarak...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1234 esas sayılı dosyası üzerinden dava açarak takip ettiği, mahkemece verilen 10.7.2008 tarihli karardan sonra davalılar tarafından 15.7.2008 tarihi itibariyle davacının vekalet görevine son verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, vekalet ücretine hak kazanmış olup, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. davacıya ödenmesi gereken vekalet ücretinin tespit edilebilmesi için öncelikle uyuşmazlığa uygulanacak Avukatlık Kanunu hükümlerinin belirlenmesi zorunludur.
    Bilindiği üzere, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, 2.5.2001 tarihinde 4667 sayılı Yasa, 13.1.2004 tarihinde de 5043 sayılı Yasa ile değişikliğe uğramıştır. 20.1.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5043 sayılı Yasanın 7. maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununa eklenen “Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kesin olarak hükme bağlanmamış bütün ihtilaflarda bu kanunun değişik hükümleri uygulanır” hükmünü içeren geçici 21. madde, Anayasa Mahkemesince 8.2.2008 tarihinde iptal edildiğinden, avukatlık ücretinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, sözleşmelerin kurulduğu tarihte yürürlükte olan Avukatlık Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Dava konusu olayda taraflar arasında yazılı bir avukatlık ücret sözleşmesi bulunmadığına göre, az yukarda açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde, sözleşme ilişkisinin kurulduğu, avukatlık hizmetinin verildiği dava tarihi olan 19.11.2002 tarihi itibariyle yürürlükte olan 1136 sayılı Yasanın, 2.5.2001 tarihinde 4667 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonraki, ancak 13.1.2004 tarihinde 5043 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki hükümlerinin esas alınması gereklidir.
    Anılan yasanın 4667 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonraki 164. maddesinin 4. fıkrasında “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu hallerde değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. Değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde ise asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın sonucuna ve avukatın emeğine göre değişmek üzere ücret anlaşmazlığı tarihindeki dava değerinin yüzde beşi ile yüzde on beşi arasındaki bir miktar, avukatlık ücreti olarak belirlenir.” hükmü bulunmakta olup, davacının vekil olarak görevini ifa ettiği dava nedeniyle, anılan hüküm doğrultusunda dava değerinin yüzde beşi ile on beşi
    arasındaki oran üzerinden bir ücret takdir edilerek, tespit edilecek bu miktardan yapılan ücret ödemelerinin mahsubundan sonra kalan miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, davacıya ödenmesi gereken vekalet ücreti belirlenirken, Avukatlık kanununun 5043 sayılı yasa ile değişik 164/4. maddesinde öngörülen dava değerinin %10’u ile %20’si arasındaki oranların esas alınmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: 1. Bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara