Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/513 Esas 2010/4095 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/513
Karar No: 2010/4095

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/513 Esas 2010/4095 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı kira alacağı nedeniyle davalı borçlu hakkında başlattığı icra takibine itiraz üzerine mahkemeye başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkeme davalının itirazını reddetmiştir, ancak davalı itirazında kira akdini ve imzasını reddetmediği için akdi kabul etmiş sayılmıştır. Takipte dayanılan sözleşmedeki imza ve miktar ile ilgili açıkça itirazda bulunmayan davalının kira ilişkisinin varlığı ve takip konusu alacak miktarı kesinleşmiştir. Mahkeme ise uyuşmazlığın takipte dayanılan kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle istemin reddine karar vermiştir. Ancak bu karar bozulmuştur. İİK’nun 269/2 maddesi gereği borçlu itirazında kira akdini ve imzasını açıkça reddetmediği takdirde akdi kabul etmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
İcra ve İflas Kanunu’nun 269/2 maddesi
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/513 E.  ,  2010/4095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı-davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı alacaklı kira alacağı nedeniyle davalı borçlu hakkında tahliye istemli olarak başlatmış olduğu icra takibine vaki itiraz üzerine İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı borçlu ve davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
    İİK ‘nun 269/2 maddesine göre borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.
    Tahliye istekli olarak yapılan icra takibi üzerine icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emri borçluya 17.06.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu yasal süresindeki itirazında takipte dayanılan 11/4/2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesini adi şirket ortağı olarak imzaladığını, ancak daha sonra bu adi ortaklığın limited şirket olarak faaliyetlerine devam ettiğini, kendisinin bu şirketten ve kiralanandan fiilen ayrıldığını ve kiracılık sıfatının kalmadığını belirtmiş, takipte dayanılan sözleşmedeki imzaya ve miktara açıkça itirazda bulunmamıştır. Bu durumda taraflar arasındaki kira ilişkisinin varlığı ve takip konusu alacak miktarı kesinleşmiştir. Mahkemece işin esası incelenip, uyuşmazlığın takipte dayanılan kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekirken konunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Karar bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: yukarıda yazılı nedenle kararın BOZULMASINA bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 8.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara