Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/5739 Esas 2011/5855 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5739
Karar No: 2011/5855
Karar Tarihi: 20.6.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/5739 Esas 2011/5855 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2010/5739 E.  ,  2011/5855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalı işveren nezdinde 1.1.1976- 1.3.1980 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Tasfiye Halinde ... Koll.Şti"nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 1.1.1976-1.3.1980 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, davacının kısmen kabulü ile davacının davalılara ait işyerinde 1.1.1979-1.3.1980 tarihleri arasında sürekli çalıştığının tespitine, 1.1.1979 tarihinden önceki döneme yönelik davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.
    Öte yandan davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir.Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.
    Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzelkişi işveren, Sosyal Güvenlik Kurumu ile zorunlu dava arkadaşıdır. Hal böyle olunca, işveren dışındaki gerçek ya da tüzelkişilere bu davada husumet yöneltilemez.
    Somut olayda, oto tamirhanesinde elektrik ustası olarak çalışan 29.9.1964 doğumlu davacının, 01.01.1979 tarihinde işe girdiğini gösterir işe giriş bildirgesinin "26737" sicil no"lu işyerinin sahibi işveren ... Oto Pazarlama ve Yatırım AŞ tarafından Kuruma 20.03.1979 tarihinde verildiği, davalı işyerinden Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalarının bulunmadığı, bordro tanıklarının anlatımına göre davacının 1976 yılından 1980 yılının 3.ayına kadar bu işyerinde çalıştığı anlaşılmakla davacının 1.1.1979-1.3.1980 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesi
    yerinde ise de "26737" sicil no"lu işyerinin ... ve Ortakları ... Koll.Şti adına 1.7.1977 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, 01.01.1978 tarihi itibariyle ... Oto Pazarlama ve Yatırım A.Ş"ye devredildiği, 01.01.1985 tarihi itibariyle tekrar ... ve Ortakları ... Koll.Şti "ne devredildiği ve 1998 yılı Ekim ayından itibaren faaliyetine son verdiği, mahkemece kabul edilen 1.1.1979-1.3.1980 tarihleri arasında işyerinin davalı ... Oto Pazarlama ve Yatırım AŞ"ye ait olması ve işe giriş bildirgesinin de bu işveren tarafından Kuruma verilmesi nedeniyle bu davada husumetin yalnızca bu şirkete yöneltilmesi mümkün olduğundan bu şirket yönünden davanın kabulüne, "..." sicil no"lu işyerini 01.01.1978 tarihinde devreden ... ve Ortakları ... Koll.Şti"ne açılan davanın ise sıfat yokluğundan (husumetten) reddine karar verilmesi gerekirken işyerinin davalı şirketlere ait olduğu kabul edilerek davanın her iki davalı şirket yönünden de kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Tasfiye Halinde ... ... Koll.Şti"nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara