Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/676 Esas 2010/4066 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/676
Karar No: 2010/4066
Karar Tarihi: 08.04.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/676 Esas 2010/4066 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve takibin devamı ile tahliye isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetki itirazının kabulü ile itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. HMUK’nun 9. maddesine göre, her dava kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının ikametgahı yer mahkemesinde görülür. HMUK’nun 10. maddesi ise, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklardaki yetki hususunu düzenlemiştir. Borçlar Kanunu’nun 73. maddesinde; sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir, bu durumda alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için (borcun yerine getirileceği yer olan) kendi ikametgahında dava açabilir. Yine, tahliye davaları gayrımenkulün aynına ilişkin davalardan olmasa da taşınmazın bulunduğu yerde de (sözleşmenin icra olunacağı yer) açılabilir. Ayrıca HMUK’nun 22. maddesi gereğince taraflar serbest iradeleri ile düzenledikleri sözleşmelerde yetkili mahkemeyi belirleyebilirler. Davacı alacaklının ikametgahı ...’de olup ... icra daireleri ve mahkemeleri de yetkilidir. HMUK’nun
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/676 E.  ,  2010/4066 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve tahliye isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetki itirazının kabulü ile itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davada dayanılan ve hükme esas alınan 25.06.2007 tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla tahliye istekli icra takibi başlatmıştır. Bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı kira sözleşmesidir. HMUK’nun 9.maddesine göre,her dava kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının ikametgahı yer mahkemesinde görülür. HMUK’nun 10.maddesi ise, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklardaki yetki hususunu düzenlemiştir. Buna göre davanın sözleşmenin icra olunacağı veya davalı yada vekilinin dava zamanında orada bulunmak şartıyla sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Borçlar Kanunu’nun 73. maddesinde; sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir, bu durumda alacaklı,bu para borcunun ödenmesi için (borcun yerine getirileceği yer olan) kendi ikametgahında dava açabilir. Yine, tahliye davaları gayrımenkulün aynına ilişkin davalardan olmasa da taşınmazın bulunduğu yerde de (sözleşmenin icra olunacağı yer) açılabilir. Ayrıca HMUK’nun 22. maddesi gereğince taraflar serbest iradeleri ile düzenledikleri sözleşmelerde yetkili mahkemeyi belirleyebilirler. Davacı alacaklının ikametgahı ...’de olup ... icra daireleri ve mahkemeleri de yetkilidir. HMUK’nun 10 ve Borçlar Kanunu’nun 73. maddesi gereğince icra takibinin ve davanın ... İcra Dairesi ve mahkemesinde
    açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Dava yetkili mahkemede açıldığına göre mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara