(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3448 E. , 2012/10830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2010/4092-5546 sayılı bozma kararında; “ Toplanan delillerden davacı tarafın zilyetliğinde bulunan taşınmaz hakkında davalı ... tarafından yol genişletme çalışmaları nedeniyle kamulaştırma işlemi yapıldığı, davacının taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespiti talebiyle görülen davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafın, zilyetliğinde bulunan taşınmazın tamamının yol genişletilme çalışmasına tabi tutulması halinde davacının taşınmaz üzerindeki muhdesatların kendisi tarafından meydana getirildiğinin tespitini istemekte hukuki yararının var olduğu kuşkusuzdur. Ne var ki; dosya içerisine getirtilen kamulaştırma haritası mahkemece yapılan keşif sırasında taşınmaza uygulanmadığından taşınmazın tamamının kamulaştırma haritası kapsamında kalıp kalmadığı anlaşılamamaktadır. Taşınmazın yol genişletme çalışması kapsamı dışında kalan kesimi üzerinde meydana getirildiği öne sürülen muhdesatlar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, kamulaştırma haritası ile kadastro paftasının ölçeği eşitlenerek dava konusu muhdesatların üzerinde yer aldığı taşınmazın kamulaştırma haritası içerisinde kalan kesimleri duraksamasız belirlenmeli, bu bilirkişilerden keşfi izlemeye elverişli ve denetime açık rapor alınmalı, daha sonra az yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutularak sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de gerek eski Medeni Kanun ve gerekse sonradan yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, sadece muhtesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi, mülkiyetin tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulü ile fenni bilirkişi ..."in 11/04/2011 havale tarihli raporunda (A) harfiyle gösterdiği 1594.22 m2 alan üzerinde bulunan bir katlı betonarme ev ile bu bölüm üzerinde bulunan ve zirai bilirkişi İsa Nacar" ın 15/04/2011 havale tarihli raporunda belirtildiği üzere ; 7-8 yaşlarında 15 adet Vişne, 4-5 yaşlarında 7 adet Ceviz, 18-23 yaşlarında 2 adet Ceviz, 4-5 yaşlarında 7 adet elma, 4-5 yaşlarında 1 adet Ayva, 10-11 yaşlarında 5 adet Elma,11-13 yaşlarında 2 adet Vişne, 8-9 yaşlarında 3 adet Kiraz, 11-13 yaşlarında 97 adet bağ omcası, 4-5 yaşlarında 2 adet Kiraz, 11-13 yaşlarında 3 adet Kiraz, 11-13 yaşlarında 2 adet Ceviz, 21-23 yaşlarında 3 adet Kiraz, 13-15 yaşlarında 11 adet Kiraz, 11-13 yaşlarında 5 adet Armut, 4-5 yaşlarında 6 adet Kiraz, 10-11 yaşlarında 1 adet Zeytin, 4-5
yaşlarında 3 adet Zeytin, 7-8 yaşlarında 4 adet Elma, 4-5 yaşlarında 3 adet Şeftali, 13-15 yaşlarında 2 adet Hurma, 5-8 yaşlarında 20 adet Kavak, 21-23 yaşlarında 20 adet Kavak, 4-5 yaşlarında 1 adet Dut, 7-8 yaşlarında 2 adet gül olan bitkisel dikilişlerin davacı tarafça meydana getirildiğinin TESPİTİNE, mülkiyetin tespiti isteminin ve diğer bölümler yönünden açılan davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mülkiyet hakkının tespitine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/09/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.