Esas No: 2021/8456
Karar No: 2022/14557
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8456 Esas 2022/14557 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8456 E. , 2022/14557 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümlülük ve müsadere kararı, temyiz edilmiştir. Sanığın eski hale getirme talebi kabul edilerek yapılan incelemede, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçu kapsamında kaldığı ancak daha sonra çıkarılan yeni yasalarla farklı hükümler getirildiği belirtilmiştir. Mahkeme, yerel mahkemenin sanığın hukuki durumunu belirlemesi ve uygulama yapması gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca, benzer eylemler için zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusu da ele alınması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, 6455, 6545, ve 7242 sayılı yasalarla değiştirilen 5607 sayılı Yasaya ait 3/5, 3/10, 3/18, 3/22 ve 5/2 maddelerinin sanığın durumu açısından nasıl uygulanacaklarına dair açıklamalar yer almaktadır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 3/5, 3/10, 3/18, 3/22 ve 5/2 maddeleri
- 6455 sayılı Yasa
- 6545 sayılı Yasa
- 7242 sayılı Yasa, 61. ve 62. maddeleri
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen kararın 15.12.2014 tarihinde muhatap adreste tanınmadığından iade edilmesi üzerine daha önce tebligat yapılmayan adresinde 04.03.2015 tarihinde Tebligat Kanunu 35. maddeye göre yapılan tebligat işleminin usulsüz bulunduğu cihetle sanığın eski hale getirme talebinin kabulü ile öğrenme üzerine temyiz isteği süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 18.03.2014 olduğu, iddianame düzenleme tarihinin ise 03.04.2014 olduğu,
UYAP'ta yapılan kontrolde;
Yargılaması devam ettiği anlaşılan Doğubayazıt 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/178 E. sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 18.03.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 25.03.2015 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.