Esas No: 2021/9548
Karar No: 2022/14423
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9548 Esas 2022/14423 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9548 E. , 2022/14423 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar temyiz edildi. Kararda suç tarihi, ele geçen eşya ve kanun maddeleri incelendi. Sanığın hukuki durumunun tayini ve takdirinin yerel mahkemeye ait olduğu vurgulandı. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu belirtildi. Kararda ayrıca, sanığa verilen cezaların paraya çevrilmesi, denetimli serbestlik süresi, müsaderenin yerine yazılı şekilde karar verilmesi, nakil aracının müsaderesi talebinin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi gibi eksiklikler tespit edildi. Kamu zararının tespit edilmesi ve gerektiğinde bu zararın ödenmesi için süre verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle sıralandı: 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları, 3/11. madde, 3/22. madde, 5/2. madde, 13/1. madde; 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi; 6545 sayılı Yasa; 7242 sayılı Yasa'nın 61. ve 62. maddeleri; 5237 sayılı TCK'nun 7, 50/1, 51/8, 52/2, 53, 54/4
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/10-son, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Sanığa verilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK'nun 52/2. maddesi yerine 50/1. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
2-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nun 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde ise cezanın infaz edilmiş sayılacağı ihtaratının yapılmaması,
3-Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
4- Suçta kullanılan nakil aracının müsaderesi talep edildiği halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
5-CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geriye bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın talimatla alınan savunmasında, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması müessesesinden yararlanmak istediğini ve süre verilmesi halinde zararı ödeyeceğini beyan ederek ödeme iradesi gösterdiğinin anlaşılması karşısında, kaçakçılık suçlarında yasal olmayan yollardan yurda getirilen veya yurt içinde alım satıma konu edilen eşyanın, ithalinde öngörülen gümrük vergileri ile diğer eş etkili vergiler ve mali yüklerin ödenmemesi nedeniyle, yoksun kalınan miktarın kamu zararı olduğu, bu miktarın tespit edilerek kamu zararı olarak bildirilmesi ve gerektiğinde bu zararın ödenmesi için süre verilerek sonucuna göre CMK'nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken bu husus ikmal edilmeden zarar giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.