Esas No: 2013/16944
Karar No: 2013/28956
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/16944 Esas 2013/28956 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekili olarak 21.2.2005 tarihinde vekaletnamesini alarak davalının ...’deki taşınmazına ilişkin davada temsil için görüştüklerini ancak davalının sağlık sorunlarını ileri sürerek baronun başka bir avukat görevlendireceğini söylemesi üzerine 26.6.2006 tarihinde davalıyı azlederek başka bir avukat tuttuğunu, davalının bu vekalete konu iş için kendisine avukatlık ücret sözleşmesi imzalatmaya çalıştığını, sözleşmeyi imzaladığını ancak okudum anladım şeklinde ibare yazmadığını, davalının bu sözleşmeyi istediği gibi doldurarak 29.6.2009 tarihinde icra takibine koyduğunu, takibe itiraz süresini kaçırdığını, davalının bir hizmet vermediğini, sözleşmenin rızası hilafına doldurulduğunu, davalı ile ilişkilerinin 2000 yılından önce son bulduğunu, takibe dayanak sözleşmenin zamanaşımına uğradığını bildirerek icra takibine konu alacak nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu takibe dayanak sözleşmenin 6.6.1995 tarihli olup konusunun ...’deki 27/2 ve 3 numaralı parsellere ilişkin dava olduğunu, 1995/185 esas sayılı dava dosyası nedeniyle ücret alacağı için icra takibi yaptığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının iddialarını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının 21.2.2005 tarihli vekaletname ile ...’deki taşınmazları ile ilgili dava için vekil olarak görevlendirdiği ancak sağlık sorunu nedeniyle hizmet
2013/16944-28956
veremeyeceğini söylemesi üzerine davalıyı 26.6.2006 tarihinde azlettiğini, davalının baroya vereceğim diye imzalattığı avukatlık ücret sözleşmesinin rızası hilafına doldurularak takibe konulduğunu, sözleşmenin zamanaşımına uğradığını bildirerek icra takibine konu alacak için borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesi için eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacı tarafından imzası inkar edilmeyen yazılı avukatlık ücret sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmede davacının ...’de bulunan 2 ve 3 numaralı parsellere ilişkin 1995/185 esas sayılı davada avukatlık hizmeti verdiğini, sözleşmenin sırf bu parsellere konu davaya ilişkin olarak düzenlendiğini, ücretin ödenmesi için zamanın bu taşınmazların satışını takip eden altı ay olarak kararlaştırıldığı için satış tarihine karar alacağının muaccel olmasını beklediğini, düzenlenen sözleşmenin 6.6.1995 tarihli olup davacıya ait ...‘de bulunan 2 ve 3 sayılı parsellere ilişkin olduğu savunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen ücret sözleşmesine konu ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/185-1998/45 esas ve karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; Davacı ve kardeşlerinin davalı İdris’e karşı açtığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescil davası olduğu, davalının davacılar vekili olarak 9.6.1995 tarihinde davayı açtığı, 1995/185 esasını alan davada, dava dilekçesine ekli vekaletnamesinde 5.6.1995 tarihli vekaletname ile davacının vekili olduğu, davanın 1997/136 esas sayılı dava ile birleştirildiği, 9.2.1999 tarihinde davanın reddine karar verilmesi üzerine 10.2.1999 tarihli ... 3. Noterliğince düzenlenen azilname ile 5.6.1995 tarihli vekaletname ile verilen yetkilerden görülen lüzum üzerine davalıyı azlettiği, bilahare kararın 15.Hukuk Dairesinin 24.6.1999 tarihli ve 1999/1619-2729 esas ve karar sayılı ilamı ile davacı yararına bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası davacının 13.6.2001 tarihli vekaletname ile ...’nu vekil olarak tuttuğu, ... 1.Asliye hukuk Mahkemesinin 2001/265-271 esas ve karar sayılı ilamı ile davacıların davasının kabulüne karar verildiği, kararın 15.Hukuk Dairesince 19.2.2002 tarihinde onandığı dava safhasında davacının başka kişileri avukat olarak görevlendirdiği anlaşılmaktadır. Dayanak bu davanın hiçbir safhasında 5.6.1995 tarihli vekaletnameye ilişkin olarak 10.2.1999 tarihli azilnameden sonra davalı avukata bu dava için tekrar vekaletname verildiğine ilişkin bir belgeye, dilekçeye, vekaletnameye rastlanılmamıştır. Davacı ve davalının bahsettiği 21.2.2005 günlü vekaletname 1985/185 esaslı ve bozma üzerine 2001/265 esasını alan dava dosyasında sunulmamıştır. Tarafların beyanlarından davacının ...’da açılan ... 2.Sulh Hukuk mahkemesinin 2005/172 ve ... 3.Asliye Hukuk mahkemesinin 2004/738 esas sayılı dava
2013/16944-28956
dosyalarının bulunduğu, davalının bu bahsedilen davalar için vekil tayin edildiği, davaların açılış tarihi itibarıyla 21.2.2005 günlü vekaletnamenin bu davalara ilişkin olduğunun düşünüldüğü dolayısı ile 26.6.2006 günlü azilnamenin de 21.2.2005 günlü vekaletnameden dolayı düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu icra takibine konu ücret alacağına dayanak dava 1995/185 esas sayılı dava dosyası olup, bu dava açılırken verilen 5.6.1995 tarihli vekaletname için davanın reddinden sonra 10.2.1999 tarihinde davalının azledildiği, azilden sonra davalının bu dava dosyası için hiçbir şekilde hizmet vermediği, azilden sonra bir daha bu dava dosyasında davalıya vekaletname verilmediği, 21.2.2005 tarihli vekaletname ve buna ilişkin 26.6.2006 tarihli azilnamenin başka dava dosyalarına konu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, ücret sözleşmesine konu davada 10.2.1999 tarihinde azledildiğine göre bu tarih itibarıyla ücret alacağı muaccel olmuştur. Avukatlık Kanunun 40.maddesi hükmüne göre vekalet ücreti alacaklarında zamanaşımı zararı doğuran olaydan itibaren 5 beş yıl olup, azil tarihinden itibaren beş yıl dolduktan sonra icra takibi yapılmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde zamanaşımı itirazı ileri sürüldüğüne göre dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.