Esas No: 2021/8641
Karar No: 2022/14506
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8641 Esas 2022/14506 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8641 E. , 2022/14506 K.Özet:
Alınan bir ihbar sonrası yapılan aramada, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanarak kaçak akaryakıt taşıyan bir araçta ele geçirilen sanık, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan mahkum edilmişti. Ancak, mahkemenin araçın müsaderesi ile ilgili bir karar vermemesi nedeniyle müsadere talebi bulunmayan araçla ilgili temyiz talebi incelenmedi. Sanığın suçu işlemediği savıyla açılan bir kamu davası da sonuçsuz kalmıştı. Dairece yapılan incelemede, suçun zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmediği için hükümlülüğe karar verilmesi yasa aykırı bulundu ve hüküm bozuldu. Ayrıca, suç nedeniyle ele geçirilen eşyanın müsaderesi gerektiği belirtildi.
Kanun maddeleri: 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10, 3/11, 3/22, 5/2; 6455 sayılı Yasa; 6545 sayılı Yasa; 7242 sayılı Yasa; 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 54/4. maddesi; 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet, Başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suçta kullanılan ... plakalı araçla ilgili olarak iddianamede müsadere talebi bulunmadığı gibi mahkemece de aracın müsaderesi ile ilgili bir karar verilmemesi karşısında, temyize konu bir hüküm bulunmadığından katılan ... İdaresi vekilinin temyiz talebi incelenmeksizin,
Sanık ...’ın temyiz istemine göre yapılan incelemede;
1- Dosya arasına 08.06.2013 tarihli olay tutanağının aslı ve örneği getirilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- İddianamedeki anlatıma göre; suç tarihinde önleme arama kararına dayalı, kendisini ... olarak tanıtan kişinin sürücüsü olduğu ... plakalı araçta yapılan aramada toplam 600 litre kaçak akaryakıt ele geçirildiği ve bu iddia ile ... isimli kişi hakkında kamu davası açıldığı, mahkemede savunması alınan ..., suçu işleyen kişinin kendisi olmadığını, suçu işleyenin kardeşi ... olduğunu, ...’in çeşitli suçlardan araması olduğu için kendisinin kimlik bilgilerini kullandığını, kardeşiyle konuşmadığı için iftira atmış olabileceğini, suçsuz olduğunu beyan ettiği ve beraat hükmü ile suç duyurusunda bulunulması üzerine, 20.03.2014 tarihli iddianame ile sanık ... hakkında temyiz incelemesine konu kamu davasının açıldığı,
UYAP. kayıtlarının incelenmesinde, ... hakkında açılan kamu davasında verilen beraat hükmünün temyizi üzerine, Dairemizin 13.02.2018 günlü 2015/20399 E. 2018/4545 K. sayılı kararı ile, sanık ... hakkında açılan kamu davasının akibeti araştırılarak gerekirse birleştirilmesi, ayrıca tutanak tanıklarına, sanık ... ile ...’ın gösterilerek olay günü yakalanan kişinin kim olduğunun sorulması ve kaçakçılık eyleminin gerçek failinin tespit edildikten sonra hüküm kurulması gerektiği belirtilerek, eksik araştırma nedeniyle bozma kararı verildiği, bozma sonrasında Mahkemenin 2018/248 Esasında yapılan yargılamada, aynı olayla ilgili sanık ... hakkında 05.09.2018 tarih ve 2018/1148 Esas numaralı iddianame ile Mahkemenin 2018/389 Esasında kayıtlı mükerrer açılan kamu davası ile birleştirme kararı verildiğinin anlaşılması karşısında;
Dairemizin 13.02.2018 günlü 2015/20399 E. 2018/4545 K. sayılı bozma kararı sonrasında Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/248 Esas, 2019/544 Karar sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilen, sanık ... hakkında mükerrer açılan Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/389 E., 2019/489 K. sayılı dosyaları ile incelemeye konu dava dosyasının, aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle, delillerin birlikte değerlendirilmesi bakımından birleştirilerek, sonucuna göre sanık ...’ın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesi’ne ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 08.06.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.03.2014 olduğu,
Daha önce Dairemizin 20.04.2022 Tarih, 2021/6969 E. - 2022/8145 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/1118 E. - 2014/1004 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 21.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 16.12.2013 olduğu,
Bu dosyadaki eylemin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.