Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/19932 Esas 2013/28946 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19932
Karar No: 2013/28946

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/19932 Esas 2013/28946 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu dava, bir ödünç verme işlemi nedeniyle davalıların borçlarını ödemeyi reddetmeleri ve icra takibine vaki itiraz etmeleri üzerine açılmıştır. Davacı, davalılara 24.000 Euro ödünç para verdiğini ve karşılığında senet imzaladıklarını savunmuştur. Ancak davalılar, senedin kambiyo vasfının olmadığını ve davacının borcunu yazılı delille ispatlaması gerektiğini iddia etmişlerdir. Mahkeme, senedin kambiyo senedi niteliği taşımadığını ve davacının borcunu ispatlayamadığını belirterek davanın reddine, takibin iptaline ve tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir. Yargıtay ise, senedin kanıt niteliği taşıdığını ve ispat külfetinin davalıda olduğunu vurgulayarak kararı bozmuştur. Kanunlar ise, Türk Ticaret Kanunu'nun 688-689. maddeleri ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776-777. maddeleridir.
13. Hukuk Dairesi         2013/19932 E.  ,  2013/28946 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalılara 24.000Euro ödünç para verdiğini, karşılığında davalı ...’in önce 7.8.2004 tanzim tarihli 24.000Euro bedelli senet imzalayarak verdiğini, daha sonra alacağını isteyince davalı ...’in bu kez 20.8.2005 vade tarihli ikinci senedi tanıklar huzurunda verdiğini, borç ödenmeyince başlattığı icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalılar, ibraz edilen senedin davalılar Hüseyin ve Emin ile ilgisinin olmadığını, davalı ...’in de borç para almadığını, senedin kambiyo vasfının olmayıp delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, davacının yazılı delille alacağını ispat etmesi gerektiğini, kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini dilemişlerdir.
    Mahkemece, takibe dayanak yapılan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı, takip talebinde belirlenen tutar gözetildiğinde alacaklı olduğunu iddia eden davacının alacağını yazılı delille ispatlayamadığı, takibe konu senet üzerinde davalılar Emin ve Hüseyin’in isimlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, takibin iptaline, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının davalılar ... ve ...’e yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının davalı ...’e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı, verdiği borç para karşılığı davalı ...’in imzaladığı senede dayanarak başlattığı icra takibine vaki davalı ...’in itirazının da iptalini istemiş, davalı ..., senedin kambiyo vasfında olmadığını, davacının alacağını yazılı delille ispatlaması gerektiğini savunmuş, mahkemece ispat külfetinin davacıda olduğu kabul edilerek davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden de davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda takibe dayanak yapılan bonoda tanzim tarihi bulunmamakta olup (6762 sayılı TTK 688-689. m.,6102 sayılı TTK. 776-777.m.) unsurları bulunmayan bono kambiyo senedi niteliği taşımaz ancak adi yazılı belge niteliğindedir. Adi yazılı belgenin aksinin ise yine yazılı delille kanıtlanması gerekir. Bu durumda ispat külfeti davalıdadır. Öyle olunca mahkemece bu yön gözetilmek suretiyle davalı ...’ten delilleri sorulup toplandıktan sonra değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile ispat külfeti ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    3-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının davalılar ... ve ...’e yönelik temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince kararın davacı yararına BOZULMASINA,üçüncü bent gereğince davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 21.15 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara