(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3040 E. , 2012/10687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi ve davalılar Hazine ile Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.04.2007 gün ve 2788 - 4336 sayılı bozma kararında özetle: "... köyü 146 ada 10 sayılı parselin (624.718 m2 orman parseli) bir kısmı hakkında davacının tapuya dayalı açtığı davanın kabulüne karar verilmişse de fen ve orman bilirkişi raporlarındaki işaretlemenin birbirine uymadığı, taşınmazın konumunun memleket haritasında komşu parsellerle birlikte paftaya aplike edilerek gösterilmediği, davacının tutunduğu tescil kararı ile oluşan tapu kaydı ve krokisinin yöntemince uygulanmadığı, paylı tapu kaydındaki payların davacıya ne şekilde intikal ettiğinin, kaydın kadastro sırasında revizyon görüp görmediğinin araştırılmadığı, bu araştırmalar yapılarak karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, (4163 m2) işaretli taşınmazın davacı adına, kalan kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar Hazine ile Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
Hükmüne uyulan bozma ilamına göre, çekişmeli taşınmazın (C) bölümünün eski tarihli resmi belgelere göre orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının davası kısmen kabul edildiğine ve davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre, lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün (B) bölümünün son paragrafına "Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince takdiren 1100.- TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine" cümlesi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı gerçek kişi ve Orman Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 25.09.2012 günü oybirliği ile karar verildi.