Esas No: 2021/9632
Karar No: 2022/14526
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9632 Esas 2022/14526 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9632 E. , 2022/14526 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusu incelendi. Sanık hakkında düşme sebebi bulunduğu için mahkumiyet hükmünün bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Diğer sanıkların mahkumiyet hükümlerine yönelik ise suç tarihine göre çeşitli yasal değişiklikler gözetilerek hükümlerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Mahkemede yapılan bazı hatalı işlemler de tespit edildiği için kararın bozulması ve yeniden değerlendirilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi ve 5/2. maddesine eklenen fıkra, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi, 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, CMK'nın 231. maddesi, T
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
UYAP'tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğine göre sanık ...'in hükümden sonra 11.02.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi hususunun mahallince değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II- Sanıklar ... ile ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/10-son 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre sabıkasız olan ve suç tarihinde CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geriye bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanıkların kamu zararını ödediği de gözetilerek, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, "Sanıklar tarafından kurum zararı ödenmediği.." biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle sanıklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3)Sanıklar hakkında kısa süreli olmayan hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
4)Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5)TCK'nun 51/7. maddesi gereğince ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ve TCK'nun 51/8 maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtarının yapılmaması,
6)Yargılama giderleri ve katılan idare lehine hükmedilen vekalet ücretinin mahkum olan sanıklardan eşit olarak tahsiline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.