Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9614 Esas 2022/14533 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9614
Karar No: 2022/14533
Karar Tarihi: 20.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9614 Esas 2022/14533 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği hükümlerin temyiz edilmesi sonucu dosyayı inceledikten sonra kararını açıkladı. İlk olarak, suçta kullanılan nakil aracının iadesine ilişkin yerel mahkeme kararı onandı. Ancak, mahkumiyet kararı verilen sanığın vefat etmesi sebebiyle kamu davası düşürülmeliydi. Diğer sanığın suçlamaları kabul etmediği ve somut delil bulunamadığı için beraat kararı gerekiyordu. Kanun maddeleri olarak, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesi, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/1, 3/10., 3/10. son cümle madde ve fıkraları, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası belirtildi. Ayrıca, temel ceza belirlerken dikkate alınması gereken unsurlar da vurgulandı.
7. Ceza Dairesi         2021/9614 E.  ,  2022/14533 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin suçta kullanılan nakil aracına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi yerinde olmakla katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle İADE KARARININ ONANMASINA,
    II-Katılan vekilinin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    UYAP'tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğine göre sanık ...'nin hükümden sonra 21.08.2022 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi hususunun mahallince değerlendirilmesinin gerekmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    III-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Diğer sanık ...'nin sevk ve idaresindeki araçta 1011 litre kaçak akaryakıt ele geçmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanık ...'ın suçlamaları kabul etmediği, mazotların şoförler tarafından alındığını, denetleme imkanlarının olmadığını beyan ettiği ve 250 litre muafiyet fazlası akaryakıta ilişkin 19.11.2013 tarihli ödeme makbuzu dosyaya sunduğu anlaşılmakla, yakalama sırasında araçta bulunmayan sanık ...'ın beyanlarının aksine mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak somut delil elde edilemediği gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1)1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/1, 3/10., 3/10. son cümle madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/1, 3/10, 3/10 son cümle, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2)5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında fiilleri, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde alt sınırdan uzaklaşarak teşdit uygulanmasını gerektirmediği halde hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde sanık hakkında cezaya hükmolunurken asgari hadden ayrılarak fazla ceza tayini,
    3)Hükmün (C)-1 numaralı bendinde dava konusu 1.011 litre kaçak petrolün müsaderesine karar verildiği halde, (A)-10 numaralı bendinde 5.780 litre petrolün müsaderesine karar verilerek hükmün karıştırılması,
    4)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara