Esas No: 2013/10483
Karar No: 2013/28857
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/10483 Esas 2013/28857 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı eczane sahibi olduğunu, davalı kurumun sigortalısı.... adlı hastaya reçetesinde yazılı ".... 5 mg 21 cap" isimli ilacı, davalı kurumun işlettiği Medula sisteminin onay vermesi üzerine verdiğini, davalı kuruma ilaç bedelinin ödenmesi için başvurduğunda "hastanın minör yanıt veya kısmi yanıt verdiği tespit edilmeden ilaç verilmiş olduğu gerekçesi ile ilaç bedelini ödemediğini, davalı kurumun sisteminde onay vermesi nedeni ile kusurlu olduğunu ileri sürerek ilaç bedeli olan 7800,45 TL nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kurum sigortalısı olan hastaya yazılan ilacın 3 ay süreli raporla verilmesi gereken kanser ilacı olduğunu, hastanın 3 aylık rapor süresi bittiği halde, rapor tarihlerinin davacı tarafından hatalı girilmesi nedeniyle hastanın bu ilacı almaması gerekirken medulanın onay vermesi nedeniyle ilacın hak sahibine verildiğini, kusurun davacı eczanede olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dava dışı kurum sigortalısına verilen ilaç bedelinin davalı kurumdan tahsiline ilişkindir. Teslim edilen ilaçların, .... maddesinde belirtildiği gibi kanser tedavisinde kullanılan ve özel düzenleme yapılan ilaçlar listesinde olduğu, 3 ay süreli ... kurulu raporuna dayanılarak reçete edileceği gibi 3 ayın sonunda en az minör
yanıt yoksa tedavinin sonlandırılacağı, en az minör yanıt var ise 6.ayın sonunda en az kısmi yanıt var ise tedavinin 1 yıla tamamlanacağı düzenlenmiştir. Mahkemece, eczacının medula sistemine girdiğinde ilaç mesaj bilgileri başlığında dava konusu bedeli ödenmeyen ilaçla ilgili açıklamalara ulaşılabileceği bu açıklamalara dikkat etmeyerek kusurlu davrandığı davalı kurumun bedeli ödememesinin haklı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece ilaçların SUT 6.2.14 maddesindeki ilkelere uyulmadan hastaya teslim edilmesi nedeniyle tüm kusurun davacıda olduğu kabul edilerek dava red edilmiş ise de uzman doktorlar tarafından düzenlenen rapora istinaden hazırlanan reçetenin davacı eczacı tarafından işletme tekeli davalı kuruma ait bilgisayar üzerinden provizyon sistemine girdiği, sistemin rapor konusunda uyarı vermediği, davacının da bu nedenle ilacı hastaya teslim edip ilaç bedelini kuruma fatura ettiği göz önüne alındığında kusurun davalı kurumda da olduğu sabittir. Davacı eczacının mesleği gereği davalı kurum tarafından ilaç kullanımına ilişkin ilkeleri bilmesi gerekirken buna uymaması nedeniyle de kusurlu olduğu sabittir. Hal böyle olunca kurumca bedeli ödenmeyen hastaya sistemin onay vermesi ile teslim edilen ilacın bedelinden tarafların müterafik kusurlu olduğunun kabulü zorunludur.
Öyle olunca mahkemece, tarafların olaydaki kusur ve sorumluluklarının yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.