Esas No: 2021/9640
Karar No: 2022/14532
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9640 Esas 2022/14532 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9640 E. , 2022/14532 K.Özet:
Mahkeme, Gümrük İdaresi'nin suça konu akaryakıtın nakledilmesi sırasında sanıkların 5607 sayılı Yasa'nın 3/12 maddesine aykırı hareket ettikleri iddiasıyla açtığı davada, sanıkların suçun unsurlarının oluşmadığını belirleyerek beraat ettirdi. Ancak, temyiz incelemesi sırasında sanıklar lehine olan sonradan çıkarılan iki kanun maddesi ve suça konu kaçak eşya miktarının Devlet Hazinesine ödenmesi halinde indirim yapılması düzenlemeleri gözetilmedi. Mahkeme kararı bu sebeplerden dolayı bozuldu. Kanun maddeleri: 5607 sayılı Yasanın 3/10 ve 3/12 maddeleri, 7242 sayılı Yasanın 61. ve 62. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi, 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye, nakil araçlarının iadesine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan Gümrük İdaresi vekilinin, nakil araçlarının iadesi kararı ile sınırlı temyiz talebi ile sanıkların temyiz taleplerine yönelik yapılan incelemede;
1)Olay tutanağına göre; 25/10/2013 tarihinde İzmir İline ... plaka sayılı çekici ve ... plakalı dorse ile Jet A-l ürünü getirileceği ve bu yakıtın depolara boşaltılarak yakıt amaçlı satışının yapılacağı yönünde alınan bilgi üzerine, araç seyir halinde görülerek takibe alındığı, aracın zeytinlik alanda durarak park etmesi üzerine yanına gidildiği, ...'ın sevk ve idaresindeki araçta sanık ...'nun yolcu konumunda olduğu, çekici ve dorsede usulüne uygun olarak yapılan aramada 31.437 litre JET A-1 ürünü ele geçtiği, sanıklar hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/12, maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemi ile açılan kamu davası sonucunda, mahkemece; sanıkların suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesinde düzenlenen suçtan mahkumiyetlerine kararı verildiği anlaşılmış ise de;
Dosyada mevcut Ege Üniversitesi EGE-PAL Müdürlüğü tarafından düzenlenen 15/11/2013 tarihli analiz sonucuna göre davaya konu akaryakıtın JET A-1 yakıtı ile uyumlu olduğunun ve içerisinde herhangi bir karışım bulunmadığının anlaşıldığı, ayrıca sanıklar tarafından nakledilen akaryakıtın 5607 sayılı 3/10 ya da 3/12. maddeleri kapsamında farklı bir amaçla kullanılmadan yakalandığı, sanıkların bu aşamaya kadar eylemlerinin hazırlık hareketi mahiyetinde olduğu ve atılı suçun icra hareketlerinin henüz gerçekleşmediği anlaşılmakla, yasal unsurları oluşmayan suçtan sanıkların beraati yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2 )Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası kapsamında ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1) Temel gün adli para cezası tayin edilip, artırım ve indirim nedenleri uygulandıktan sonra gün adli para cezasının paraya çevrilmesi gerektiği kuralının gözetilmemesi suretiyle 5237 sayılı TCK'nun 61/8. madde ve fıkrasına aykırı davranılması,
2) İddianamede suça konu akaryakıt hakkında müsadere talebinde bulunulmadığı halde, sanıklara ek savunma hakkı da verilmeden müsadereye karar verilmesi,
3) İddianame ile müsaderesi talep edilmeyen ancak trafik sicili üzerine şerh konulan suçta kullanılan 41 F 1820 ve 41 R 6986 plaka sayılı nakil araçları üzerindeki şerhin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken talep dışına çıkılarak iadesine de karar verilmesi,
4)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5)Katılan Gümrük İdaresi lehine karar tarihi itibariyle verilen vekalet ücretinin sanıklardan eşit oranda alınmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. karar verildi.