Esas No: 2009/13795
Karar No: 2010/4025
Karar Tarihi: 07.04.2010
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/13795 Esas 2010/4025 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ...-... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili ve davalı ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HUMK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan (veya ortaklardan) birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; davalı ..., davalı ... ve davalı ..."ın dava açıldıktan sonra fakat hüküm tarihinden önce, sırasıyla; 03.06.2004-10.10.2005-18.06.2007 tarihlerinde ölmüş oldukları, ancak adı geçen davalıların mirasçılarının davaya dahil edilmedikleri görülmüştür. Hükümden sonra dosyaya ibraz edilen mirasçılık belgelerinden öldükleri anlaşılan davalıların mirasçılarının davaya dahil edilmeksizin taraf teşkili sağlanmadan yokluklarında karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece adı geçenlerin usulünce davaya dahil edilmeleri sağlanarak dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edildikten sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.