Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/800 Esas 2010/4007 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/800
Karar No: 2010/4007
Karar Tarihi: 07.04.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/800 Esas 2010/4007 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/800 E.  ,  2010/4007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davalının itirazında kira sözleşmesinin sözlü olduğunu beyan ettiği davacının da yazılı akde dayanmadığından söz edilerek itirazın kaldırılması ve tahliye isteğinde bulunulamayacağı, kaldı ki kira sözleşmesini kiraya veren olarak ..."ın imzaladığı davayı da bu kişinin açması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı tarafından 15.09.2008 tarihinde başlatılan icra takibinde 15.01.2008 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanılarak 2500.-TL kira alacağının tahsili isteğinde bulunulmuştur. Davalı borçlu süresinde yapmış olduğu itirazında alacaklı ile aralarında sözlü kira sözleşmesi bulunmadığını, ... ile yapılan kira sözleşmesi bulunduğunu savunmuştur. Davalı tarafından dosyaya sunulan 15.01.2008 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesinde kiracının ... kiraya verenin ise ... olduğu görülmüştür. Davalının sunduğu yazılı kira sözleşmesini davacı da kabul etmiştir. 15.01.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiraya veren ... adına ... olup takibi ..."ın yapmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davalı borçlu süresinde icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazında borca itiraz etmediğinden takip konusu alacak miktarı kesinleşmiştir. Bu durumda borçlu İ.İ.K."nun 269/c maddesinde nitelikleri belirtilen belgelerden biri ile ödeme olgusunu kanıtlamak zorundadır. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara