Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9335 Esas 2022/14643 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9335
Karar No: 2022/14643
Karar Tarihi: 24.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9335 Esas 2022/14643 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın, yargılama sırasında bildirdiği son adresine yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle verilen hükmün açıklanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı belirtilmiştir. Dosya kapsamında suça konu kaçak akaryakıt için KEMT varakasının olmaması nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: 5015 sayılı Yasa'nın Ek 5/1. maddesi, 6455 sayılı Yasa, 5607 sayılı Yasa'nın 3/11 ve 3/12. maddeleri, 6545 sayılı Yasa, 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi, 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesi, 5/2. maddesi ve Geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi.
7. Ceza Dairesi         2021/9335 E.  ,  2022/14643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Sanığın yargılama sırasında 23/10/2012 tarihli savunmasında en son ikamet adresini "... ... Yolu Caddesi, No:38, Ünye" olarak bildirdiği, yokluğunda verilen hükmün açıklanmasına dair gerekçeli kararın ise 18/05/2015 tarihinde bu adres yerine "..., 3. Sokak, No:4/4, Ünye" adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, keza mahkumiyet hükmüne ilişkin gerekçeli kararın bilahare yine aynı adreste 03/07/2015 tarihinde sanığın kızı Melike'ye tebliğ edildiği ancak tebliğ yapılan Melike'nin 10/04/2001 doğumlu olup, tebliğ tarihinde 18 yaşını doldurmadığı, yine sanığın 16/03/2015 ile 15/09/2015 tarihleri arasında Gürcistan'da olduğu, bu itibarla yapılan tebligat işlemlerinin usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesine müteakip deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle yapılan yargılama için duruşmaya çağrı kağıdının sanığın bildirdiği son adresi yerine başka bir adrese tebliğ edildiği ve yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğundan, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle CMK'nun 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına yönelik yapılan yargılamada sanığın yokluğunda hükmün açıklanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    1.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2.Dosya kapsamında suça konu kaçak akaryakıt için KEMT varakasının bulunmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara