(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/13194 E. , 2010/3982 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık on adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazların satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin ... ada ... parselde ... Blok zemin ... ve ... no"lu bağımsız bölümler ile ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... no’lu parsellere yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı vekilinin ... no’lu parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Olayımıza gelince; dava konusu taşınmazlardan ... no’lu parsel üzerinde bulunan binanın paydaşlardan ...’a ait olduğu konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Nitekim bu husus mahkemenin de kabulündedir. Yukarıda
belirtildiği gibi taşınmaz üzerinde muhtesatın bulunması halinde dava tarihi itibariyle arzın ve muhtesatın değerinin ayrı ayrı tespit edilmesi belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değerinin bulunması bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhtesata isabet ettiğinin oran kurulmak suretiyle saptanması ve satıştan elde edilecek bedellerin saptanan bu oran dahilinde dağıtılması gerekirken, yazılı şekilde muhtesatın satışından elde edilecek bedelin muhtesat sahibi davalıya verilmesi yönünde infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün ... ada ... parselde ... Blok zemin ... ve ... no"lu bağımsız bölümler ile ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... no’lu taşınmazlara ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün ... no’lu parsele ilişkin bölümünün BOZULMASINA, onanan kısım için taşınmaz malın satış bedelinden paylarına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 15.60.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlerden alınmasına, 06.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.