Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9672 Esas 2022/14814 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9672
Karar No: 2022/14814
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9672 Esas 2022/14814 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/9672 E.  ,  2022/14814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 Sayılı Yasaya Muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteminin nakil aracının müsaderesinin gerektiği ile sınırlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2- Gün adli para cezası, paraya çevrilirken yasa maddesi gösterilmediği gibi, temel gün adli para cezası tayin edilip, artırım ve indirim nedenleri uygulandıktan sonra gün adli para cezasının paraya çevrilmesi gerektiği kuralının gözetilmemesi,
    3- Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının 20 eşit taksitle tahsiline karar verilirken “hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 er ay arayla 24 eşit taksitte ödenmesine” denilmek suretiyle, 5275 sayılı Yasanın 106/2 ve 20/3 fıkralarına aykırı davranılarak adli para cezasının ilk taksidinin derhal tahsili sonucunu doğuracak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
    4- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    5- Katılan lehine hükmolunan dilekçe yazım ücretinin, sanıklardan eşit olarak alınacağının hükümde belirtilmemesi,
    6- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 11/03/2014 yerine 12/03/2014 olarak yazılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara