Esas No: 2021/9671
Karar No: 2022/14810
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9671 Esas 2022/14810 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9671 E. , 2022/14810 K.Özet:
Sanık 1212 paket kaçak sigara ele geçirildiği olayda suçlu bulunarak hapis ve adli para cezasına çarptırılmış, ayrıca müsadere ve tasfiyesine karar verilmiştir. Ancak hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde fazla ceza verilmesi nedeniyle sanık ...'in temyiz itirazları yerinde görülmüş ve hüküm bozulmuştur. Kararda, suç tarihinde yürürlükte olan ve sonrasında değiştirilen kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kanun maddeleri şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nun 64., 61., 53. ve 7. maddeleri, 5607 sayılı Yasanın 3/18., 3/5., 3/10., 3/22., 5/2. maddeleri, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. madde ve fıkraları, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle, 7242 sayılı Yasanın 61. ve 62. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
UYAP'tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden sanığın hükümden sonra 28/12/2018 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi hususunun mahallince değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II- Sanık ...'in temyiz isteminin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; olay günü sanık ...'in içerisinde bulunduğu markette 1212 paket kaçak sigara ele geçirildiği, olay tutanağında sigaraların yakalandığı yerlere dair bir açıklık bulunmaması nedeniyle dinlenen tutanak tanıklarının beyanlarına göre, kaçak sigaraların bir kısmının satışa arz edilen yasal sigaraların arasında bir kısmının ise ağzı kapalı oldukları anlaşılan şarap kolilerinin içerisinde yakalandığı, sanık ...'in savunmasında; marketi komşusu olan diğer sanık ...'ın işletmekte olduğunu, 07/10/2014 günü saat 16.00 sıralarında Hüseyin'in rahatsızlanması üzerine kendisinden iş yerine bakmasını rica ettiğini, kendisinin de bunu kabul ettiğini, Hüseyin'in ameliyata alınması nedeniyle ertesi sabah da iş yerini kendinin açtığını, daha sonra görevlilerin gelerek işlem yaptıklarını, iş yerinde kaçak sigara olduğunu bilmediğini belirttiği, diğer sanık ...'ın savunmasının da doğrular mahiyette olması karşısında, sanık ...'in atılı suça iştirak ettiğine dair savunmasının aksine mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeksizin beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Sanıkta 1212 paket kaçak sigara ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri,
meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde hapis ve adli para cezasının alt sınırından uzaklaşılarak sanık hakkında fazla cezaya tayini,
2- Eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında olduğu ve teşdidi gerektirmediği cihetle, sanığın ek savunma hakkı da tanınmadan suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehine olmayan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. madde ve fıkrası yollaması ile 3/5 ve 3/10. madde ve fıkraları uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
3- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
4- Gün adli para cezası, paraya çevrilirken yasa maddesi gösterilmediği gibi, temel gün adli para cezası tayin edilip, artırım ve indirim nedenleri uygulandıktan sonra gün adli para cezasının paraya çevrilmesi gerektiği kuralının gözetilmemesi,
5- Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK.nun 62/1. maddesi yerine 62/2. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
6- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarih ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
7- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 54/1. madde ve fıkrasının gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi ve dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmedilmesi,
8- Katılan ... İdaresi lehine hükmolunan vekalet ücretinin, sanıklardan eşit olarak alınacağının hükümde belirtilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.