Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9680 Esas 2022/14807 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9680
Karar No: 2022/14807
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9680 Esas 2022/14807 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanıklar hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçu nedeniyle mahkumiyet ve müsadere kararı vermiş. Ancak temyiz incelemesinde bazı hükümler BOZULMUŞ. Suç tarihinde yürürlükte olan ve sonrasında değişen yasaların sanıklar lehine hükümler içermesi nedeniyle cezaların yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş. Ayrıca takdiri indirim uygulamasında da yanlış yapıldığı tespit edilmiş. Sanıkların kendi altsoyları üzerindeki birtakım hakların kısıtlanması kararı da eksik verilmiş. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle, 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri, 7242 sayılı Yasanın 61 ve 62. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 7., 53. (1) (c), (3) fıkraları, ve 54. maddeleri.
7. Ceza Dairesi         2021/9680 E.  ,  2022/14807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- 36 FD 773 plakalı nakil aracı hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi yerinde olmakla, katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan iade kararının ONANMASINA,
    II- Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 . maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    3- Sanıklar hakkında tayin olunan adli para cezasının 20 eşit taksitle tahsiline karar verilirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
    4- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarih ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Uzun süreli hapis cezası ertelenmeyen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyları üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmelerine, altsoyları dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    5- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    6- İki sanığın da mahkumiyetine karar verildiği halde katılan lehine hükmolunan vekalet ücretinin "sanıktan tahsili ile katılana verilmesine" yazılması suretiyle hüküm tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/10/2022 tarihinde I nolu karar yönünden oy çokluğu, II nolu karar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
    KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
    Sanıklar hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanıklar ve katılan ... İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun sanıkların da temyiz talebi olduğu halde nakil aracının iadesine ilişkin temyiz incelemesinin sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasredilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.11.2019 tarih ve 2016/10-543 E, 2019/668 K nolu ilamında da belirtildiği üzere, suçta kullanılan ancak müsadere edilmeksizin aracın iadesine dair hükmün, cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, işlenen suça bağlı ve suçtan ayrılmayan, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükmünün sonucu doğrultusunda değerlendirilmesi gereken bir hüküm olduğu, bu nedenle de mahkumiyet hükmünün sanıklar tarafından temyiz edildiği durumlarda da temyiz incelemesine konu edilebileceği, kaldı ki 7. Ceza Dairesinin 15.09.2022 tarih ve 2021/1265 E, 2022/12357 K ile 21.09.2022 tarih ve 2021/894 E, 2022/12287 K sayılı ilamları ve bir çok ilamında da sadece sanık temyiz ettiği halde sanığın temyizine göre araç müsaderesiyle ilgili karar verildiği de gözetildiğinde, sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyizi kapsamında aracın iadesine ilişkin hükmün sanıkların temyizine göre de incelenmesi yerine, sadece katılan ... İdaresi vekilinin temyizine hasren nakil aracının iadesine ilişkin hükmün temyiz incelemesine konu edilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 25.10.2022

    Hemen Ara