13. Hukuk Dairesi 2013/20672 E. , 2013/28694 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalı tarafından yapılan ihale ile satın aldığı taşınmazların mahkemece satış işleminin iptaline karar verilmesi neticesinde tapu kaydının iptal edilerek davalıya devredildiğini, kendisinin kusuru olmadan taşınmazın elinden çıkması nedeniyle davalının taşınmazların rayiç değerini ödemesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 10.000 TL’nin faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davacıya yapılan satışın geçersiz olduğu ancak sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesine göre tahsili gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 22.02.2012 tarih, 2011/18202E, 2012/3635 K. sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı yapılan karar düzeltme başvurusu neticesinde ise 18.6.2012 tarih ve 2012/13302E-15728 K. sayılı karar ile, satışın geçerli bir satış olup, davacı yararına rayiç değere hükmedilmesi gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yargılama neticesinde, davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesi gözetilerek toplam 335.233,84 TL.nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava açıldığı tarihte asıl alacak olarak 10.000 TL talep edilmiş olup alacağın bu kısmı için dava tarihinden itibaren ıslah edilen kısmı için ise ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece bu hususun gözardı edilerek hükmedilen miktarın tamamı için dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün birinci fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “davanın kabulüne, 335.233.84 TL’nin, 10.000 TL’lık kısmına dava, bakiyesine ise ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan 5.724.95 harcın istek halinde iadesine, 19.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.