(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3154 E. , 2012/10500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi 02.04.2008 günlü dilekçesiyle davalılar ... ve ...’ı hasım göstererek, tapuda davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olan ... (... ) Köyü ... Mevkii 413 sayılı parselin kısmen yörede 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, bu bölümün miktarının belirlenerek, tapu kaydının iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini, davalıların elatmasının önlenmesini istemiş, Davalı ve karşı davacılar ... ve ... 27.04.2009 tarihli dilekçeleriyle, davalı sıfatıyla Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman Yönetimini gösterip, tapuda adlarına kayıtlı olan ... Köyü 413 sayılı Parselin yörede 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman tahditi dışında olduğu halde, 3302 sayılı Yasa döneminde yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması sırasında yanlış aplikasyon ile parselin bir bölümünün orman sınırları içine alındığı, bu işlemin iptalini istemiş, davalar birleştirilmiştir. Mahkemece davaların kısmen kabulüne ve çekişmeli parselin 19.02.2010 tarihli müşterek bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 347,65 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline fazlaya ilişkin istemin ve el atmanın önlenmesi isteminin reddine, gerçek kişilerin birleşen davaların reddine ilişkin verilen karar, davacı ve davalı gerçek kişiler ile Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 20.01.2011 gün 2010/9404-346 sayılı kararı ile “...Aynı yere ilişkin farklı tarihlerde yapılan keşifler sonucunda düzenlenen orman bilirkişi raporlarının, yörede 1945 yılında yapılan orman kadastrosunda çekişmeli parselin orman sınırları içinde kalan bölümünün miktarı ve ekli krokiler yönünden çeliştiği, bu raporlardaki çelişkileri gidermek ve raporları uzlaştırmak için yapılan keşif sonucu orman ve harita uzmanı bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun da içerik ve sonuç olarak diğer raporlar ile tamamen farklı olduğu, bu raporları uzlaştırma adına hiçbir açıklama yapılmadığı, daha önceki uygulamalarda aplikasyon yöntemine uyulmadığını tekrarlamakla yetindikleri, sözü edilen bilirkişi raporlarının hiç birinde de Orman Kadastro Yönetmeliği ve bu yönetmeliğin 54. Maddesine göre düzenlenen Teknik İzahnamede öngörülen yöntemlerin hiç birisinin kullanılmadığı, somut olay için özel çözümler üretilmeye çalışıldığı, 15 adet orman sınır noktasından oluşan poligonda, sonradan devletleşen orman alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin çalışma yapılarak kapalı poligonun yüzölçümünün küçültüldüğünün gözetilmediği, çekişmeli parselin devletleştirme nedeniyle oluşturulan orman sınır hattına göre konumunun belirlenmediği,
Diğer taraftan bazı inceleme raporları ve bazı bilirkişi raporlarında aplikasyonda hata yapıldığı bildirildiği halde, bu hatanın hangi noktalara ve taşınmaz bölümlerine ilişkin olduğunun açıklanmadığı ile infaza olanaklı krokisi düzenlettirilmediği...”gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusu taşınmazın tamamının 1944 yılında kesinleşen orman tahdidinin dışında kaldığından orman yönetiminin davasının REDDİNE, dava konusu taşınmazda 2/B çalışması yapılmadığından gerçek kişilerin davasının REDDİNE karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline, el atmanın önlenmesine, karşı dava olarak yanlış aplikasyon ile orman olarak sınırlandırma işlemine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 1945 yılında kesinleşen orman tahdidi, 1995 yılında yapımına başlanan ve 27.10.1999 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış ormanlarda 4785 sayılı Yasa hükümleri gözetilerek yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması mevcuttur.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/09/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.