(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3337 E. , 2012/10494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, davalılar adına tapuda kayıtlı olan, ... beldesi, Bürücek mahallesi, 506 ada 287 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının, 1951 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içinde ve fiilen orman olduğunu ileri sürerek orman sınırı içinde kalan bölümlerinin tapusunun iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın KABULÜNE ve 11.09.2011 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A)=501,60 m² ve (B)=1993,40 m²"lik bölümlerinin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Akçatekir Beldesinde 1951 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunun bulunduğu, 1990 yılında 80 nolu Orman Kadastro Komisyonunun 3402 sayılı Yasa gereğince yapılacak çalışmalara esas olmak üzere aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına başladığı ve ilan edildikten sonra kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 08.12.1997 tarihinde yapılıp 03.06.1998 – 03.07.1998 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş ve dava konusu taşınmaz 21.06.1976 tarih 29 cilt, 37 sahife, 1 sıra sayılı tapu kaydı dayanak alınarak davalılar adına tapu siciline tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. (E.M.Y. 934 - İsviçre M.Y. 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm
olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izhari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, belirlenerek kaydın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 24/09/2012 günü oybirliği ile karar verildi.