Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/398 Esas 2015/523 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/398
Karar No: 2015/523
Karar Tarihi: 29.04.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/398 Esas 2015/523 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, sanığın suçlu bulunarak mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, suç tarihinde yürürlükte olan kanun maddelerinin ve yeni kanun maddelerinin karşılaştırılarak lehe olanın belirlenmemesi ve sanığın ayrı ayrı cezalandırılması ile ilgili hükümde hatalar bulunmuştur. Ayrıca, kanuna aykırı şekilde sanığın alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar sürecek olan yoksunluk cezasının alt soyu haricindeki kişiler için hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğine dair hüküm verilmiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi: suç tarihinde yürürlükte olan ve yeni kanunlar arasında seçim yapılması gerektiğini belirten kanun maddesi.
- 765 sayılı TCK'nun 80. maddesi: resmi belgede sahtecilik suçunu düzenleyen kanun maddesi.
- 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi: suçun zincirleme olabilmesi için aynı suçun farklı zamanlarda birden fazla işlenmesi gerektiğini belirten kanun maddesi.
- 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 62, 53: sahtecilik suçu ile ilgili ceza hükümleri.
- 765 sayılı TCK'nun 342/1, 80, 59. maddeleri: resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili ceza hükümleri.
- 5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesi:
21. Ceza Dairesi         2015/398 E.  ,  2015/523 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olduğundan, suça konu bonoların getirtilerek duruşmada incelenip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek biçimde asıllarının dosya içerisine konulması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Kabule ve uygulamaya göre de;
    a-5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun olaya ilişkin tüm hükümleri ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçlar kararın gerekçe bölümünde denetime olanak verecek şekilde somut olarak gösterilip birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi ve suça konu iki adet bononun tahrif edilerek katılan aleyhine aynı anda Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2005/257 esas sayılı dosyası ile icra takibine konulmasından ibaret somut olayda, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin koşullarının oluştuğu, farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için ise “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, suçun aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde ise zincirleme suçun gerçekleşmediği dikkate alınarak, karşılaştırmanın 5237 sayılı TCK"nun 204/1, 62, 53 ile 765 sayılı TCK"nun 342/1, 80, 59. maddelerine göre yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanığın ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi,
    b-5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 29.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara