(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3813 E. , 2012/10463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, dava dilekçesine ekli krokide sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan yaklaşık 45000,00 m² taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını ve devletin hüküm ve tasarrufu altında ve tescil koşullarına haiz olduğunu belirterek, taşınmazın Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 6213,05 m², (D) ile gösterilen 13707,80 m² ve (E) ile gösterilen 3249,52 m² taşınmazların tarla vasfıyla Hazine adına tesciline, aynı krokide (B) ile gösterilen bölümün asliye hukuk mahkemesinin 2008/40-192 sayılı, (C) ile gösterilen bölümünün ise yine asliye hukuk mahkemesinin 2005/337-361 sayılı kesinleşen kararları ile Hazine adına tesciline karar verildiği belirtilerek kesin hüküm gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından taşınmazın krokide (B) ve (C) ile gösterilen bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1979 yılında yapılarak kesinleşen 1744 sayılı Yasanın 2. madde ve 1987 yılında 3302 sayılı Yasaya göre yapılan 2/B uygulamaları vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1953 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve temyize konu krokide (B) ve (C) ile gösterilen taşınmazların Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/34 ve 40 E - 2008/191 ve 192 K, sayılı kesinleşen kararları kapsamında kaldığı ve bu taşınmazların davacı Hazinenin açtığı dava sonucunda Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, davacı Hazine tarafından, Hazine adına tapuda tescilli aynı taşınmazlara karşı yine tescil talebiyle iş bu davanın açıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece, Hazine tarafından temyize konu krokide (B) ve (C) ile gösterilen taşınmazlara karşı açılan davanın hukukî yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ancak, yerel mahkemece oluşturulan karar sonucu itibariyle doğrudur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 24/09/2012 günü oybirliği ile karar verildi.