Esas No: 2013/30148
Karar No: 2013/28584
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/30148 Esas 2013/28584 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Yeni ... kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde davalının kendisine daire vermesi karşılığında arsasını davalıya devrettiğini, ancak sadece enkaz bedelinin ödendiğini, bina ve müştemilatların sözleşme tarihindeki Bayındırlık brim fiyatlarına göre değerinin ve ... sınıfının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 1000 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra talebini 10644 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davanın dava dilekçesinde 1000 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 10644 TL.ye çıkarmış,mahkemece davanın kabulüne, 10644 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi
gerekir. Dava konusu olayda davacı, dava tarihinden önce davalıya ihtar çekerek onu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Bu itibarla dava dilekçesinde talep edilen ve hüküm altına alınan miktardan dava dilekçesinde talep edilen kısma dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesi ile talep edilen miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir. Mahkemece, davadan önce davalının temerrüde düşmediği gözetilerek dava dilekçesinde talep edilen miktara dava, ıslah dilekçesi ile talep edilen kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince mahkeme kararının hüküm kısmının bir numaralı bendinin bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen “Davanın kabulüne, 10644 TL alacağın, 1000 TL.nin dava, bakiye 9644 TL.nin ıslah tarihi olan 4.2.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline) söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 727.10 TL harcın istek halinde iadesine, 19.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.