(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2010/12706 E. , 2011/5280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 45.077.75TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.06.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf vekili Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava 05.10.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda % 8,20 sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Savunma hakkı Anayasa (m.36) ile güvence altına alınmış olup, HUMK.nun 73. maddesinde de ayrıca düzenlenmiştir. Hâkim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (HUMK mad. 73).Buna göre hâkim Anayasa ile güvence altına alınan ve HUMK"da da ayrıca düzenlenmiş bulunan iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Somut olayda, maddi tazminata ilişkin talebin ıslah yoluyla artırılmasına ilişkin 03.05.2010 tarihli ıslah dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği halde, ıslahen artırıla miktar dikkate alınarak maddi tazminatın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.