Esas No: 2010/437
Karar No: 2010/3914
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/437 Esas 2010/3914 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı alacaklı vekili, dava dilekçesinde, davalı borçlunun kiralananda 1.3.2004 tarihli sözleşme ile aylık net 1.500 TL bedelle kiracı olduğunu, sözleşmede kira parasının ayın beşine kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca sözleşmede muacceliyet şartının da bulunduğunu, davalı borçlunun Nisan 2009 ayı kirasını ödemediğinden sözleşme gereği Şubat 2010 ayına kadar olan kiraların muaccel hale geldiğini, bu nedenle hakkında yapılan icra takibi üzerine de davalı borçlunun ödeme emri ile verilen süre içinde borcun tamamını değil sadece Nisan 2009 ayı kirasını ödemekle yetindiğini, icra takibine de haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini belirterek, itirazın kaldırılmasını, takibin devamını, davalı borçlunun kiralanandan tahliyesini ve % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu, davacı alacaklının yapmış olduğu icra takibi ile hangi aylara ilişkin olduğu belli olmayan talepte bulunduğunu, 1.3.2009 tarihinde başlayan yeni kira döneminde Mart 2009 ayı kirasını ödediğini, henüz Nisan 2009 ayının sona ermemesine ve sözleşmede kiraların aylık ödeneceğinin kararlaştırılmasına karşın 21.4.2009 tarihinde yaptığı icra takibi ile açıklaması yapılmamış bir bedeli istediğini, sözleşmenin 19. maddesindeki muacceliyet şartının bir kira parasının ödenmemesi koşuluna bağlandığını, kendisinin de Ocak -Nisan 2009 arası aylar kirasını ödediğini, nitekim davacı alacaklının da Nisan 2009 ayı kirasının ödendiğini kabul ederek itirazın 15.000 TL üzerinden kaldırılmasını istediğini, muacceliyet şartının gerçekleşmediğini, diğer yandan altı yıldır kira paralarını aksatmadan ayın istediği gününde ödediğini, bu konuda taraflar arasında bir teamül oluştuğunu, şimdi ise sırf tahliye sonucunu alabilmek için önceden normal karşılanan durumun dava sebebi olarak gösterildiğini belirterek, davanın reddini ve davacı alacaklının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
İcra takibinde ve davada dayanılan ve karara esas alınan 1.3.2004 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 5. maddesinde kira parasının en geç ait olduğu ayın ilk beş günü içinde peşin olarak ödeneceği, 19. maddesinde de bir kira ödenmediği takdirde gelecek kiraların muacceliyet kespedeceği kararlaştırılmıştır. Bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar. Davacı alacaklı Nisan 2009 ayı kirasının süresinde ödenmemesi nedeniyle 22.4.2009 tarihinde aylık 1.500 TL’den sözleşme gereği dönem sonuna kadar olan aylar kirasının tahsili için davalı borçlu hakkında ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2009 / 13377 sayılı dosyası ile icra takibi yapmıştır. Takibe itiraz eden davalı borçlu, kira borcunun bulunmadığını, icra takibinde hangi ay ya da yıllara ilişkin kira parasının istendiğinin gösterilmediğini belirtmiştir. Dosyada bulunan banka hesap ekstresinden takip konusu yapılan Nisan 2009 ayı kirasının icra takibinden sonra 24.4.2009 tarihinde davacı alacaklının banka hesabına ödendiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede kira parasının ayın beşine kadar ödeneceği kararlaştırıldığından ve Nisan 2009 ayı kirası süresinde ödenmediğinden dönem sonuna kadar aylar kirası muaccel hale gelmiştir. Diğer yandan yine banka hesap ekstresinden davalı borçlunun önceki dönemlerde kira paralarını ayın 6-31"i arasında değişik tarihlerde düzensiz şekilde ödediği görülmektedir. Bu şekilde yapılan ödemelerle sözleşmede kararlaştırılan ödeme zamanının değiştirildiği, bu konuda taraflar arasında bir teamülün oluştuğu söylenemez. Davacı alacaklının sözleşme gereğince kira dönemi sonuna kadar muaccel hale gelen aylar kirasının tahsili için tahliye istekli icra takibi yapmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durum karşısında mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davayı ret etmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.