Esas No: 2021/9262
Karar No: 2022/14846
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9262 Esas 2022/14846 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9262 E. , 2022/14846 K.Özet:
Mahkeme, sanığın 5607 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan verilen hükmü temyiz ettiği bir dosyayı değerlendirdi. Sanık suç tarihinde 5607 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi kapsamında kalmış, ancak suç tarihinden sonra 6545 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa'nın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunmuştur. Hükümdeki teşdit uygulamasının hakkaniyet ölçüleriyle bağdaşmadığı, adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilmesine karar verilmesinin infazda yetkiyi kısıtlayacak bir karar olduğu, suça konu kaçak malın tasfiye edilmemiş olması halinde müsaderesine karar verilmesi gerektiği ve nakil aracının iadesi yerine müsaderesine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5607 sayılı Yasa'nın 3/11., 3/5, 3/10., 3/22. ve 5/2. madde ve fıkraları
- 6545 sayılı Yasa
- 7242 sayılı Yasa'nın 61. ve 63. maddeleri ve 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 5237 sayılı TCK'nun 7., 53. ve 54/4. maddeleri
- 5275 sayılı Yasa'nın 106/3. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, temyiz isteminin reddi (Ek Karar)
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Malen sorumlu ...'ün temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz inceleme isteğinin reddine dair mahkemenin 13.02.2015 tarih 2014/1374 Esas, 2015/168 Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan malen sorumlunun yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
II-O yer Cumhuriyet Savcısının ve sanık ...'ün temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)24/11/2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1)Sanıktan 2.280 litre kaçak akaryakıt ele geçirilen olayda; 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında fiili ile orantılı olarak asgari hadden hakça oranda uzaklaşılarak ceza tayini gerekirken, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde teşdit uygulaması yapılarak fazla ceza tayini,
2)İnfazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi uyarınca hapse çevrilmesine karar verilmesi,
3)Suça konu kaçak eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Sanığın sürücüsü olduğu malen sorumlu adına kayıtlı ... plakalı araçta suça konu kaçak eşyanın ele geçirildiği cihetle; eşyanın taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturmaması ve dosyada yer alan beyanlardan iyiniyetli 3. kişiye ait olduğunun anlaşılması karşısında nakil aracının iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının ve sanık ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.