Esas No: 2021/9526
Karar No: 2022/14877
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9526 Esas 2022/14877 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9526 E. , 2022/14877 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/1, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/1, 3/10, 3/10-son, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK'nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanığın cezasında 5607 sayılı Kanunun 3/10. maddesi gereğince yarı oranında arttırım yapılarak sanığın 1 yıl 6 ay hapis ve 7 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken sanığın 1 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi ve TCK'nun 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra neticeten 2 yıl 6 ay hapis ve 5 gün adli para cezası yerine hesap hatası yapılarak 2 yıl 6 ay hapis ve 4 gün adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
3- Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilirken uygulama maddesinin 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi yerine, TCK'nun 54/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4- Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmesi nedeniyle davaya katılma hakkı olanın Gümrük İdaresi olduğu ve katılan ... İdaresi lehine vekalet ücreti tayini gerektiği gözetilmeksizin suçtan doğrudan zarar görmeyen ... ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun davaya katılmasına karar verilmesi ve gerekçeli kararın başlığında sıfatının Gümrük İdaresi ile birlikte katılan olarak yazılması sonucu hüküm fıkrasında her iki kurumu kapsar biçimde "katılan lehine vekalet ücreti tayinine" karar verilmesi,
5- Sanığın tekerrüre esas olabilecek adli sicil kaydının 125/1 ve 106/1-1.cümle uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; bu suçlar yönünden uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı mahkemesinden araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 26/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.