Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/27880 Esas 2022/16014 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/27880
Karar No: 2022/16014
Karar Tarihi: 26.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/27880 Esas 2022/16014 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın Bankacılık Kanununa aykırılık suçunu işlediği ve hükümlü olduğuna karar verilmiştir. Ancak, sanığın hak ve yetkilerini kötüye kullanarak suç işlemediği gerekçesiyle Yasanın bazı maddelerinin iptal edilmesi nedeniyle hükmün düzeltilerek onanması kararına varılmıştır. Karşı düşünce olarak, sanığın daha önce işlediği suçlar nedeniyle hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu suçların zincirleme suç hükümleri gereği birleştirilerek hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5411 sayılı Bankacılık Kanunu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK)
- TCK'nun 53/1-2-3. maddeleri ve fıkraları
- Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMUK)
- 5320 sayılı Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
7. Ceza Dairesi         2021/27880 E.  ,  2022/16014 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5411 sayılı Bankacılık Kanununa Aykırılık
    HÜKÜM : Hükümlülük

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Sanığın denetim süresi içerisinde işlediği suç nedeniyle ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/181 Esas, 2011/445 Karar sayılı kararı ile verilen ve kesinleşen mahkumiyet hükmü yönünden ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/130 esas sayılı dosyasına ihbarda bulunulmadığı dolayısıyla açıklanmayan bu hüküm bakımından TCK 43. maddesi hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yapılan incelmede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşılmıştır.
    Ancak,
    Suç tarihinde ... ... Bankası ... Şubesinde Kıdemli Servis Yetkilisi Yardımcısı olan sanığın, 5237 sayılı TCK'nun 53/1. maddesindeki hak ve yetkilerden birini kötüye kullanarak suç işlemediği gözetilmeden hakkında aynı Yasanın 53/5.madde fıkrasının uygulanması ve 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Yasaya aykırı, sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8.maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’nun 322.maddesi uyarınca;
    5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden çıkartılması ile yerine "24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararındaki
    iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine," ifadesinin eklenmesi ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/10/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI DÜŞÜNCE
    Sanığın 22.11.2006 tarihinde, banka müdisi ...'a ait hesaptan sahte imza ile parayı çekip, zimmetine geçirdiği; yine sanığın 20.05.2004 tarihinde ölmüş olan diğer mudi Şakir Şen'e ait hesaptan 26.03.2007 tarihinde parayı çekip zimmetine geçirdiği ve her iki eylemi nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
    Sanığın 5 yıllık deneme süresi içerisinde suç işlemesi nedeniyle, her iki davanın derdest hale geldiği gözetilerek, davaların zincirleme suç hükümleri gereği birleştirip, hüküm kurulması gerektiğinden sayın çoğunluğun düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.26.10.2022


    Hemen Ara