Esas No: 2021/9508
Karar No: 2022/15087
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9508 Esas 2022/15087 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9508 E. , 2022/15087 K.Özet:
Sanığın, ambalajlarında bandrol bulunmayan içkileri ticari amaçla bulundurmak suçundan hüküm giydiği, fakat 5607 sayılı Kanun'un sonradan yapılan değişiklikleri ile ceza indirimi seçeneklerinin sunulduğu ve yerel mahkemenin hukuki durum tayini görevinin bulunduğu belirtilen bir Ceza Dairesi kararıdır. Aynı zamanda, hüküm oluşturulma aşamasında Anayasa Mahkemesi kararının göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmaktadır. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: 6455 sayılı Kanun'un değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 3/18-son cümle delaletiyle 3/5, 3/10-son madde ve fıkraları, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile eklenen 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenleme, 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18 maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10-son, 3/22, 5/2 maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2) TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı göz önünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de,
1) Sanığın, ambalajlarında bandrol bulunmayan içkileri ticari amaçla bulundurmaktan ibaret fiilinin, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan, 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin fiilin aynı Kanun’un 3/10. maddesine aykırılık suçunu da oluşturduğu gerekçesi ile anılan Kanun’un 3/10. maddesinin TCK’nun 44. maddesi delaletiyle uygulanması,
2) TCK'nun 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
3) TCK'nun 58/6.maddesinin uygulanması sırasında tekerrüre esas alınan ilamda kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasa aykırılık suçundan kurulan iki ayrı mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu ve 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesine göre en ağır cezanın tekerrrüre esas alınması gerektiği gözetilerek kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet ilamının tekerrüre esas alınması gerekirken bir ayrım yapılmaksızın iki ayrı ilamı kapsar şekilde tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
4) Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.