13. Hukuk Dairesi 2013/19360 E. , 2013/28373 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan bonoya dayalı olarak alacaklı olması nedeniyle önce kambiyo senetlerine mahsus takip yaptığını,davalının icra mahkemesinde açtığı dava ile bonoda keşide yeri bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine ilamsız takip yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının ... vatandaşı olması nedeniyle teminat göstermesi gerektiğini ve senetteki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davacının ... vatandaşı olması nedeniyle davacıya verilen kesin süreye rağmen bu teminatın yatırılmadığı,HMK 114/1-ğ teminat gösterilmesinin dava şartı olarak sayıldığı, 115/2. maddesine göre dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bir davanın açılmasındaki teminat yatırılması yükümlülüğü hem Hukuk Muhakemeleri Kanunun 84 ve devamı maddelerinde hem de yabancı ile ilgili davalarda 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun un 48. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanun’un (MÖHUK) 48/1 maddesi hükmüne göre kural olarak Türk
Mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya ...’de İcra takibi yapan alacaklı gerçek veya tüzel kişi, yabancı ise, yargılama giderleri veya takip giderleriyle karşı tarafın zarar veya ziyanını karşılamak üzere mahkemenin veya İcra Dairesinin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Benzer bir düzenleme HMK 84. maddesinde yapılmak suretiyle Türkiyede mutad meskeni olmayan Türk vatandaşları için karşı tarafın yargılama giderlerinin karşılanması amacıyla teminat yatırma zorunluluğu getirilmiştir.
Somut uyuşmazlığa konu olayda davacı dava tarihinden önce 10.08.1998 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığını tekrar kazanmış olup,dosya içinde mevcut nüfus kayıt örneğine göre davacının Türkiyede yerleşim yerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Öyle ise mahkemece davacının her iki yasal düzenleme kapsamında teminat gösterme mecburiyetinden muaf olduğu kabul edilmeli ve işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.