13. Hukuk Dairesi 2013/17983 E. , 2013/28372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile yapılan ilaç teminine ilişkin protokol kapsamında sosyal güvencesi bulunan hastalara ilaç verildiği halde bedellerinin davalı kurum tarafından ödenmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.334 TL"nin her bir faturanın kurumca ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı,ilaçların davacı tarafından hastalara teslimine ilişkin reçetedeki imza eksikliği nedeniyle yapılan kesinti işlemin yerinde olduğu belirtilerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile toplam 8.285,85 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacı eczacı tarafından davalı kurum sigortalılarına verilen ilaç bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup,davacı eczacının davalı ile yapılan sözleşmenin 2.4. maddesine aykırı olarak ilaçların hastalara teslimi sırasında reçetelerin arkasına ilacı alan kişinin ad,soyad ve adres bilgilerini yazdırmak suretiyle imzasını almamasından kaynaklandığı,bu eksikliğin yargılama aşamasında davacı tarafından tamamlatılması nedeniyle mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından ilaç bedellerinin ödenmemesine konu reçetedeki bu eksiklik yargılama aşamasında tamamlanmış ise de, bu eksikliğin meydana gelmesinde davalının bir kusuru olmadığı gibi davanın
açılmasına da davalı sebebiyet vermemiştir. Hal böyle olunca davanın açılmasında kusuru bulunmayan davalı lehine tüm dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmolunması gerekirken yazılı şekilde davanın reddedilen kısmı üzerinden vekalet ücretine hükmolunmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması, HUMK"un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm,davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm bölümünün altıncı paragrafında yeralan “Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 12/2 maddesi gereğince 48,5 TL vekalet ücreti taktiri ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin karardan çıkarılarak yerine aynen “Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” sözlerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.