Esas No: 2021/8668
Karar No: 2022/15038
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8668 Esas 2022/15038 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8668 E. , 2022/15038 K.Özet:
Sanığın kaçak sigaraları ticari amaçla bulundurmaktan hükümlü olduğu bir davada yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Ancak sanığın kaçak sigaraları kişisel kullanım amaçlı satın aldığını beyan etmesi ve ele geçen sigaranın miktarı göz önünde bulundurularak, mahkumiyetine yeterli delil bulunamadığı için beraat kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan ve sonradan değiştirilen kanun maddeleri ile sanık lehine kararlar olduğu vurgulanmış ve yerel mahkemenin bu kararlara uygun bir şekilde hüküm vermesi zorunluluğu bulunduğu belirtilmiştir.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun:
- 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunması
- 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak 6545 sayılı kanun ile değişen son cümlesi ile 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu
- 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" düzenlemesi
- 5/2. madde ve fıkraları kapsamında bulunması
TCK'nun 7. maddesi, 53. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası da kararda vurgulanan kanun maddeleri arasında yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinin dosya arasında ve UYAP kayıtlarında bulunmaması karşında, sanığın temyiz istemine yönelik olarak yapılan incelemede;
25.03.2014 tarihli olay tutanağına göre, caddede yürüyen sanığa elindeki çanta içerinde ne bulunduğu sorulduğunda, içmek amacıyla satın aldığı kaçak sigaraların bulunduğunu beyan etmesi üzerine, poşet içerindeki toplam 146 paket kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirildiği olayda; sanığın aşamalardaki savunmasında sigaraları içmek için satın aldığını beyan etmesi ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına göre ele geçen sigaranın miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında, tüm dosya kapsamına göre, sanığın kaçak sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde dosya kapsamına uymayan yetersiz gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesi’ne ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkralarının somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.