Esas No: 2013/17823
Karar No: 2013/28369
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/17823 Esas 2013/28369 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki murazanın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, eczacı olarak davalı kurum ile ilaç teminine ilişkin protokol yapıldığını, bu protokol kapsamında davalı kurum sigortalısı Lütfi Dalgın isimli kişinin reçetesinde yazılı Beloc zog 25 mg yerine aynı ilacın 50 mg formunun verilmesi nedeniyle sözleşmenin 6.3.9. maddesine göre 02.12.2010 tarihli cezai şart uygulanarak uyarı cezası verildiği, sonrasında kurum sigortalısı Abdullah Sınır isimli kişinin reçetesinde yazılı...300 mg yerine aynı ilacın 100 mg formunun verilmesi nedeniyle sözleşmenin 6.3.9. maddesine göre 14.06.2011 tarihli işlemle cezai şart ve 3 ay süreyle sözleşmenin feshine karar verildiğini, değişik ilaç verilmesi nedeniyle kurumun bir zararı olmadığını ve yeterli araştırma yapılmadan işlem yapıldığını ileri sürerek; dava konusu her iki cezai işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı eczacının protokolün 6.3.9. maddesine aykırı olarak hareket etmesi nedeniyle işlemin yerinde olduğunu, eczacının görev ve sorumluluğunda bulunmayan şekilde reçeteyi yorumlamayarak sözleşmenin ilgili hükmünün ihlal edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davalı kurum tarafından uygulanan idari para cezasına konu cezai işlemin ve 3 ay süreyle fesih işleminin iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalı kurum tarafından cezai işlem uygulanmasına esas iki ayrı olayda, davalı kurum sigortalısı iki hastanın reçetede yazılı ilacın farklı dozajdaki formunu istediklerini, hasta tarafından istenen farklı dozdaki ilaçların fiyatının reçetede yazılı olan ilaçlardan fiyatının ucuz olması itibariyle hastaya farklı ilaçlar verildiğini, davalı kurumun bir zararı bulunmadığını ileri sürmüştür.
Davalı kurum tarafından davacıya gönderilen 02.12.2010 tarihli yazıda;2009 yılı protokolünün 6.3.9. maddesine aykırı olarak,
hastaya reçetede yazılı olan ... 25 mg 20 Tb. ilacın yerine eşdeğer olmayan ... 50 mg 20 Tb.ilaç verilmesi nedeniyle davacı eczacı uyarılarak 250 TL idari para cezasına ilişkin cezai işlem uygulanmıştır.14.06.2011 tarihli davalı kurum tarafından davacıya gönderilen bildirim yazısında ise; hastaya reçetede yazılı olan Coraspin 300 mg tb. yerine eşdeğer olmayan.... 100 mg tb. İlaç verilmesi nedeniyle protokolün 6.3.9. maddesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle 500 TL idari para cezası ve 3 ay süre ile feshi işlem uygulanmıştır.
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin bu konuya ilişkin 6.3.9. maddesinde; ”Reçetede yazılı ilaç yerine farmasötik eşdeğer olmayan ilaç verilmesi durumunda yanlış verilen ilaç bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde ilaç bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 3 ay süre ile sözleşme yapılmaz.”şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Sözleşmenin 6.3.9.maddesinde yapılan düzenleme itibariyle davacı eczacının, davalı kurum sigortalısı olan hastanın muayenesi sonrasında muayeneyi yapan doktor tarafından düzenlenen reçetede yazılı ilaç yerine farmasötik eşdeğer olmayan ilaç verilmesi durumunda uygulanacak yaptırımlar düzenlenmiş olup, davacı bu sözleşmeyi imzalamakla söz konusu düzenleme kapsamında hizmet vermeyi kabul etmiştir. Dosya kapsamı itibariyle davacı tarafından hastalara reçetede yazılı ilaçtan farkı ilaç verildiği sabit olup, bu husus davacınında kabulündedir. Davacı tarafından, hasta reçetelerinin ilgili doktor tarafından düzeltildiği ispatlanamadığına göre, mahkemece davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemlerin yerinde olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA,(2) nolu bentte açıklanan nedenle bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.