Esas No: 2021/9440
Karar No: 2022/15026
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9440 Esas 2022/15026 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9440 E. , 2022/15026 K.Özet:
Mahkeme, bir kişinin 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme hükmünü inceliyor. Sanığın suçu 5607 sayılı Yasada yapılması yasaklanan bir eylem olduğundan, mahkeme önce bu yasayı inceleyerek sanığın eyleminin hangi maddeler kapsamında olduğunu belirliyor. Daha sonra, suç tarihinde yürürlükte olan yasa ile sonraki yasaların değişikliklerini dikkate alıyor ve sanığın suçu hangi kanun maddelerine aykırı işlediğini belirliyor. Mahkeme, TCK'nun 43. maddesinin zincirleme biçimde kaçakçılığı düzenleyen hükümlerinin de suça konu olabileceğini vurguluyor. Ayrıca, mahkeme doğru bir cezanın belirlenmesi için suçun işleniş biçimi ve diğer özellikleri de dikkate alınması gerektiğini ifade ediyor. Son olarak, mahkeme sanığın cezasının belirlenmesinde yanlış bir kanun maddesi atıfı yapıldığını ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen TCK'nun 53. maddesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Kararda ayrıca, suçla ilgili kaçak eşyanın müsadere edilmesine karar veriliyor. Kanun maddeleri ise şöyle: 5607 sayılı Yasanın 3/18, 3/5, 3/10, 3/22, 5/2, 13/1, TCK'nun 43, 52 ve 54. maddeleri, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla ilgili TCK'nun 53. maddesi, CMK'nun 232/6. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Hükmolunan cezanın miktarı itibarıyla sanık müdafiinin duruşma talebi reddedilerek, temyiz talebinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 07.04.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.05.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında sanık hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2021/106354 sırasında kayıtlı Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/1427 Esas, 2021/1089 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 20/04/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 15/10/2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Doğrudan verilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında TCK'nun 52/2. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 52. maddesine atıf yapılmak suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Suça konu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK'nun 54/4. maddesi yerine TCK'nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.