Esas No: 2010/14259
Karar No: 2011/5000
Karar Tarihi: 31.05.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/14259 Esas 2011/5000 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, Kurum tarafından tahakkuk ettirilen ödeme emirlerinin iptaliyle, borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma kararına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, üst düzey yönetici olduğundan bahisle davacıya gönderilen ve görevde olmadığı döneme ilişkin prim ve gecikme zammına dayalı bulunan ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, Dairemiz bozma kararına uyularak davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin dava konusu ödeme emirlerinin bir bölümünün iptali ile bir bölümünün iptaline yönelik istemin ise reddine ilişkin kararında isabetsizlik yoktur. Ne var ki davanın kısmen kabul ve kısmen reddi nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücretinin tayininda hataya düşüldüğü görülmektedir.
Gerçekten bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 1136 sayılı Yasanın 168/2 maddesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği düzenlenmiştir. Hal böyle olunca taraflar yararına maktu avukatlık ücreti yerine nispi avukatlık ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5. Bendinin 3 ve 4. Alt Bentlerinin tümüyle silinerek yerlerine;
“ Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 1136 sayılı Yasanın 168/2 maddesi dikkate alınarak, avukat ile temsil edilen davacı yararına 1.000,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 1136 sayılı Yasanın 168/2 maddesi dikkate alınarak, avukat ile temsil edilen davalı yararına 1.000,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgilisine yükletilmesine, 31.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.