Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/6663 Esas 2012/9127 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6663
Karar No: 2012/9127

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/6663 Esas 2012/9127 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, Hazine tarafından tapuda kayıtlı olmayan yaklaşık 1000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesi talep edilirken, davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmazın adına tescil edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, deliller topladıktan sonra 679,07 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir. Hazine bu kararı temyiz ederken, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 28.11.2011 tarihinde davaya devam edilerek işin esasına girildiğini, delillerin usul ve yasaya uygun şekilde toplandığını ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığını belirterek mahkeme kararını onamıştır. Hazine, kararın kendilerine usulsüz şekilde tebliğ edildiğini iddia ederek karar düzeltme talebinde bulunmuş, ancak yapılmayan karar düzeltme talebi reddedilmiştir. Yargıtay, bu reddi de onaylamıştır.
Kanun maddeleri:
- Medeni Yasının 713. maddesi
- 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi
- 6100 sayılı Yasa’nın geçici 3. maddesi
- H.Y.U.Y.’nın 440/I. maddesi
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/6663 E.  ,  2012/9127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan yaklaşık 1000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasının 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüyle (A-1) ile gösterilen 679,07 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 gün ve 2011/8588-13435 sayılı kararıyla “Davacı vekili 28.05.2009 tarihli celsede davayı takip etmeyeceklerini, müracata bırakılmasını talep etmiş; ancak, davalı Hazine vekili 02.07.2009 tarihli celsede davayı takip ettiklerini ve aşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir. Dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilebilmesi için, duruşmada hazır bulunan karşı tarafın da buna muvafakat etmesi ve kendilerinin de davayı takip etmeyeceğini bildirmesi gerekir. Davalı Hazine vekili, davacı vekilinin davayı takip etmeyeceklerini bildirdiği 28.05.2009 tarihli celsede davayı takip edip etmemek hususunda beyanda bulunmak için mehil istemiş; 02.07.2009 tarihli celsede davayı takip ettiklerini bildirmiş ve taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir. Bu durumda; mahkemece, çekişmeli taşınmaz bakımından davaya devam edilerek işin esasına girilmiş, deliller toplanmış ve (A-1) ile gösterilen 679,07 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; yapılan işlem usul ve yasaya uygun olup (8. Hukuk Dairesi 08.05.2006 tarih ve 2006/1905-3140 E/K ) incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A-1) ile gösterilen kısmının orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı” gereğine değinilerek onanmıştır.
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 günlü onama kararı, 30.1.2012 tarihinde davalı Hazineye tebliğ edilmiş olup, davalı Hazine vekili Av. ... tarafından 02.03.2012 tarihinde Yargıtay kararının kendilerine tebliğ edilmediği ve kararın kesinleştirildiği bildirilerek kesinleşme şerhinin iptaliyle yargıtay kararının kendilerine tebliği talebinde bulunulmuş ve aynı tarihte ayrı bir dilekçeyle Sapanca Mal Müdürlüğüne yapılan usulsüz tebligatı haricen 23.02.2012 (23.02.2011) tarihinde öğrenmiş oldukları bildirilerek karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    Mahkemece; 05.03.2012 tarihli kararla, süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmadığından, süresi içinde yapılmayan karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş ve hüküm 22.03.2012 tarihinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 gün ve 2011/8588-13435 sayılı onama kararının, davalı Hazine adına Sapanca Mal Müdürlüğü adına Av. ...adına çıkarılan tebligat ile 30.01.2012 tarihinde Memur ..."a tebliğ edildiği, karar düzeltme dilekçesi ise, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 440/I. maddesine göre istem süresi 15 gün olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 02.03.2012 tarihinde davalı Hazine vekili tarafından verilmiş olduğundan, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceğinden, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 18/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi.







    Hemen Ara