Esas No: 2011/4193
Karar No: 2011/4977
Karar Tarihi: 30.05.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/4193 Esas 2011/4977 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı,davalılardan işverene ait işyerinde 22.11.1993-31.3.2005 tarihleri arasında geçen çalışmaları nedeniyle 2098 sayılı Yasa kapsamında olduğunun ve bu maddeden yararlandırılması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işverenlere ait ayrı işyerlerinde 22.11.1993-31.03.2005 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışma süresinin 2098 sayılı Yasa kapsamında olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulü ile davalı ... Matbaacılık A.Ş firmasının çalışma süresinin 330 gün olduğu için yararlandırılması gerekli itibari gün sayısının 83 günolduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 1 Ocak 2005 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre “31.08.2004 tarihli birleşme sözleşmesi ile ... Matbaacılık Sanayi A.Ş nin ... İşleri A. Ş. Tarafından kül halinde devralınarak birleştiği , buna göre ... Matbaacılık Sanayi A.Ş"nin tüzelkişiliğinin sona erdiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan TTK’nun 151. maddesinde de vurgulandığı üzere birleşen diğer bir deyişle iltihak eden şirketin bütün hak ve borçları, kalan veya yeni kurulan şirkete intikal eder.
Davanın, hasımda değil temsilcide yanılma sonucu açılması halinde davanın husumetten reddedilmeyip, gerçek temsilciye davanın yöneltilmesi gerektiği, Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, dava, ... İşleri A. Ş. aleyhine açılması gerekirken birleşme sonucu tüzelkişiliği sona eren ... Matbaacılık Sanayi A.Ş aleyhine açılmıştır. Hal böyle olunca hasımda değil temsilcide yanılma olduğu ortadadır.
Mahkemece, davacıya dava dilekçesindeki davalı adını düzeltmesi ve yöntemince davanın ... İşleri A.Ş."ne yöneltilmesi için önel verilerek bu şirkete dava dilekçesi ile düzeltme dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilerek göstereceği deliller toplanıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurum vekilinin diğer temyiz itiazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 30.05.2011 gününde oy birliği ile karar verildi.