Esas No: 2011/4707
Karar No: 2011/4947
Karar Tarihi: 30.05.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/4707 Esas 2011/4947 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı,meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve bozma kararına uygun karar verilmesine göre davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı işçinin manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin 24.06.2010 tarihli kararı ile % 60 sürekli işgöremezlik oranına göre manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 42.000,00 TL manevi tazminatın 11/08/2005 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş ise de davacının 11/08/2005 tarihinde % 13,2 olan sürekli işgöremezliğinin 09/02/2007 tarihinde %60"a yükselmesi nedeniyle % 46,8 oranında fark maluliyetinin tespit edilmesi karşısında % 13,2 sürekli işgöremezlik oranı için belirlenecek manevi tazminat miktarına 11/08/2005 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi, % 46,8 fark maluliyet için belirlenecek manevi tazminat miktarına da 09/02/2007 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken % 60 işgöremezlik oranı üzerinden belirlenen manevi tazminat miktarına sürekli işgöremezliğin ilk olarak belirlendiği 11/08/2005 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Dairemizin 27.12.2010 günlü kararı ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyulması üzerine yapılan yargılama sonucunda mahkeme, % 13,2 sürekli işgöremezlik nedeniyle 9.240,00 TL manevi tazminatın 11/08/2005 tarihinden, % 46,8 fark işgöremezlik nedeniyle 35.000,00 TL manevi tazminatın 09/02/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebinin reddine karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Somut olayda, mahkemenin 24.06.2010 tarihli kararı ile % 60 sürekli işgöremezlik oranına göre belirlenen 42.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği halde 10.03.2011 tarihli kararda % 13,2 sürekli işgöremezlik oranı ve % 46,8 fark maluliyet için ayrı ayrı ödenmesine karar verilen manevi tazminat miktarı 44.240,00 TL dir. Davacının sürekli işgöremezlik oranının 09/02/2007 tarihinde % 60 olarak belirlenmesinden sonra artığına dair sağlık kurulu raporu bulunmadığı gibi kararda manevi tazminat miktarının hangi gerekçe ile arttırıldığı da yer almamaktadır.
HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince hükmün gerekçe bölümünde iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep gösterilmelidir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği hususu bir Anayasa emridir, kararın gerekçesiz olması mutlak bir temyiz (bozma) sebebidir. Çünkü gerekçe hakimin tesbit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Hakim gerekçe sayesinde verdiği hükmün hukuka uygun olup olmadığını yani kendi kendini denetler. Yargıtay"da bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir.
1935 doğumlu olan davacının 1952-1980 yılları arasında davalı ... Kurumu"na ait yeraltı madeninde çalıştıktan sonra emekli olduğu, ... Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesinin 11.08.2005 tarihli raporuna göre davacıda pnömokonyoz meslek hastalığı nedeniyle nedeniyle % 13,2 sürekli işgöremezlik tespit edildiği, hastalığın zamanla artan seyri sonrasında Adli Tıp Genel Kurulu"nun 19.8.2009 tarihli kararına göre davacının sürekli işgöremezlik oranının % 60"a yükseldiği anlaşılmakla sürekli işgöremezlik oranı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü gözönüne alındığında mahkemenin 24.06.2010 tarihli kararı ile belirlenen 42.000,00 TL manevi tazminat miktarı yerinde ve Dairemizin içtihatlarına uygun olup,Dairemizce tazminat miktarı yönünden bir bozma da yapılmamıştır.Mahkemenin 10.03.2011 tarihli kararında HUMK"nun 388/3. maddesine aykırı bir biçimde gerekçe belirtmeden ve karar yerinde tartışmadan manevi tazminat miktarını % 13,2 sürekli işgöremezlik nedeniyle 9.240,00 TL ve % 46,8 fark işgöremezlik nedeniyle 35.000,00 TL belirlemek suretiyle toplam manevi tazminat miktarını 44.240,00 TL"ye arttırması usul ve yasaya ayakırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
"1-Manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile,
% 13,2 sürekli işgöremezlik nedeniyle 9.240,00 TL manevi tazminatın 11/08/2005 tarihinden, % 46,8 fark işgöremezlik nedeniyle 32.760,00 TL manevi tazminatın 09/02/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine,
2-Alınması gereken 2.494,80 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan toplam 777,00 TL harcın mahsubu ile kalan 1.717,80 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 37,40 TL başvuru ve 777.00 TL nispi karar ve ilam harcından oluşan toplam 814.40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.060,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 245,10 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 151,38 TL "lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,30.05.2011 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.